Examples of using Sameer in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sameer, bir evlilik yıkılınca boşanma gerçekleşir,
Bu arada Sameer, mekanik ve elektronik mühendisliği hakkında bir ipucum var… ama yazılım mühendisi bilgisayarlarla da ilişkili mi?
Acını hissedemiyorum Sameer, ama inan bana… Noman Sultanlığı adaleti yerine getirmenizi sağlayacak.
Sameer bir gün biriyle,
Sence ben ona gitarı çalanın Sameer Malhotra olduğunu söyleyecek kadar keriz miyim?
Sameer, benim çocukluk arkadaşım Raj onu çok iyi tanıyorum çocuklukta bir araya gelemediysek benim suçum ne o zaman?
Sameer, buraya nişan için geldim
O halde Sameer para verdi sana sadece söyle para Sameer mi verdi sana.
Hayır Priya, insan dostuna yardım etmezse ne işe yarar hayır Sameer, bu benim hatamdı.
Sameer Niwas görevinde sergilediğin sadakati,
Sameer burada Priya Hoş geldin Sameer seni bekliyorduk, senden söz ediyorduk.
Ve diğer taraftan Sameer, biliyorsunuz, Arap dünyasının görmesi için oldukça ilginç bir karakterdi,
Dizinin ilk yazar kadrosu'' Paul Corrigan, Sameer Gardezi, Joe Lawson,
Ve diğer taraftan Sameer, biliyorsunuz, Arap dünyasının görmesi için oldukça ilginç bir karakterdi,
Ben ne sana ne de Sameere gülmedim. Ben sadece o müzisyene gülüyordum.
Neden Sameeri bulma oyunu oynuyorsun?
Sameere tebriklerimi iletmek için buradayım.
Sameerin nesi var?
Sameerle konuştun mu?
Sameerle konuşmak istedin ama Siddharthı aradın!