Examples of using Sarahla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
bunu yanına al Sarahla beraber öne geçin.
Evet, onlarla kalıyorum ama Sarahla bir yere gideceğiz.
Koca ayak, senin kilisede falan Sarahla ağlaştığını sanıyor.
Koca ayak, senin kilisede falan Sarahla ağlaştığını sanıyor.
Ama onun şanssızlığına kazara Matmazel Sarahla arasında geçen bir sahneye tanık oldum. Onun yoluna çıkmama
Sonra annem öğrenmiş, ki Sarahla ben tekneyle açıldığımız gün annem o yüzden evi terk ediyordu.
Kevin aradı, Sarahla gitmesi gerekmiş… ben
Ve diğer şeyleri planlıyoruz. Sarahla mutluyuz, geleceğimizi, düğün yemeğimizi.
Sarahla çocuk yapma konusunu konuşuyoruz…
Evet, plan şu; sen burada başbakanı kurtarırken biz Sarahla gizlice gidip Caseyyi kurtaracağız.
Annem, Bluffta evlenmemizi istiyor… ama Sarahla daha günü bile belirlemedik.
Kevin bana birine nasıl evlenme teklifi edileceğini soruyor… ama bunun Sarahla bir ilgisi yokmuş.
Ne zaman Sarahla ayrılmandan dolayı… duygusal paranoya yaşarsan,… sana tokat atmamı söylemiştin.
Üzgünüm Johnny. Bunları kayda alıyoruz ve harika gidiyor. Sarahla okumaya devam et.
Dostum, dün gece eve gelmediğini göze alarak Sarahla her şeyin iyi gittiğini düşünüyorum.
Ama Sarahla konuşurken… kendine acımaktan vazgeç dediğini duyunca… ve bilirsin durumuyla yüzleşmesini söyleyince… zor bir karar vermekten kaçtığımı fark ettim.
Ama Sarahla konuşurken… kendine acımaktan vazgeç dediğini duyunca…
Ama Sarahla konuşurken… kendine acımaktan vazgeç dediğini duyunca…
Anne, Sarahla benim için bunu çok istediğini… ve senin için önemini biliyorum ama… bu kendimiz için yapmamız gereken bir şeydi.
Sarahım gibi yemek pişirene kadar yaşaman gerekir.