SARSILMIŞ in English translation

• shaken up
• rattled
• shocked
• shaky
• traumatized
• concussed
• shook up

Examples of using Sarsılmış in Turkish and their translations into English

Böyle düşününce, o baya sarsılmış olmalı.
she must be pretty shaken up.

St. Louis sarsılmış gözüküyor.
St. Louis looks traumatized.

Faili yakaladığımızı sanıyoruz ama kurban sarsılmış. İyi hatırlayamıyor.
We think we got the perp, but the victim's pretty shook up, doesn't remember much.

Çok sarsılmış olmalı.
He must have been shocked.

Bu sabah oldukça sarsılmış görünüyordu.
She seemed pretty shaky this morning.

Daha çok sarsılmış.
Shaken up more than anything.

O askerler oldukça sarsılmış görünüyordu.
Those soldiers seemed pretty rattled.

Eşyalarının iadesi için şantaj yapıldığından bayağı sarsılmış geliyordu sesi.
Sounded pretty shook up about it. Being blackmailed over the return of his things.

Uçuş yüzünden biraz sarsılmış hissediyorum kendimi.
I am feeling a bit shaky from the flight.

Griffith çok sarsılmış olmalı.
Maybe he really was shocked.

Hayır, tabiki Çok sarsılmış olmalısın.
No, I mean, of course, you must be very shaken up.

Biraz sarsılmış.
Just a little rattled.

Hank bu konuda biraz sarsılmış olmalı.
Hank's got to be shook up about this in some way.

O zaman neden bu kadar sarsılmış hissediyorum?
Then why do I feel so shaky?

İkiniz de oldukça sarsılmış görünüyorsunuz.
You two look pretty shaken up.

Tom biraz sarsılmış görünüyordu.
Tom looked a little shocked.

Tom oldukça sarsılmış görünüyordu.
Tom seemed pretty shook up.

Biraz sarsılmış.
A little shaky.

Hey. İkiniz de oldukça sarsılmış görünüyorsunuz.
Hey. You two look pretty shaken up.

Evet, biraz sarsılmış sadece.
Yes, she's a little bit shocked, that's all.