Examples of using Sat in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sat gitsin. Sence ne kadar eder?
Pekala, bunu onlara iyice sat ki Google da aramaları için neden kalmasın.
Sen bunu sat ve daha mütevazi bir yer al.
Sat toılacak bulabildiğim ilk alıcıya.
Sat o zaman! Gerizekâlı!
Sat.- Ama sen bandoda değilsin ki.
Şimdi hemen fasulyeleri sat ve paramızı yarın geri vermiş ol.
Birini bana sat, ona karşı kapıştırayım.
Sat onları.
Sat, küçük bir tatile çik. Vazgeç.
Bunu ucuza sat. Ayrı ayrı. Ve bunu.
Bunu ucuza sat. Ayrı ayrı. Ve bunu.
Malı gelen polise sat, kimsenin canı yanmaz.
Lütfen evi sat! Lütfen baba!
Erit, sat, Ne istersen yap.
Bunu ucuza sat. Ayrı ayrı. Ve bunu.
İster sat, ister iç.
Bunu ucuza sat. Ayrı ayrı. Ve bunu.
Telefonu bir dolandırıcıya sat. Birkaç gün sonra kayıp diye bildir.
Bir şişe Yridian birası sat. Eli boş birini görürsen.