Examples of using Sattığına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sean Alexanderı sattığına inanamıyorum ama. Mümkün.
Gözlüğünü sokakta sattığına inanabiliyor musun?
Annemin bunu sattığına inanamıyorum. Nerede?
Annemin bunu sattığına inanamıyorum. Nerede?
Clarisse, ne sattığına dikkat et. Sorun değil?
Clarisse, ne sattığına dikkat et. Sorun değil.
Sattığına inanamıyorum. O yaşlı mavi saçlıya öz torununu.
Kardeşimin uyuşturucu sattığına inanmamı mı bekliyorsun?
Bana önerdiğin ücrete dayanarak bu denli iyi sattığına şüphem yok.
Biraz parlak metal para için arkadaşlarını sattığına iddiaya girerim.
Oleg Khintsagov teröristlere,… bomba yapmaları için yüksek içerikli uranyum sattığına inandı.
Gigi Leeye tablo sattığına inanamıyorum.
O yaşlı mavi saçlıya öz torununu sattığına inanamıyorum.
Homie, heykelini sattığına çok sevindim.
Arkadaşlarını nasıl perakende sattığına bakıyorum.
Ruhunu'' M.'' adında birine sattığına inanıyor.
Bunların bir kısmını sattığına inanamıyorum.
Dispanserdeki yeni adamın sahte ot sattığına inanıyorum.
Bunu sana benzini olmadan sattığına inanamıyorum.
Minivan almak için Porscheni sattığına hâlâ inanamıyorum.