Examples of using Seçeneklerden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yani bizimle alakası yok ama aniden seçeneklerden bahsediyorsun.
Ben de. Arka kapı sadece bir çıkış yoluydu, seçeneklerden biri.
Göreceksiniz ki faydaları diğer seçeneklerden daha fazla.
Beni cezbeden önümdeki her şeyin seçeneklerden ibaret olmasıydı.
Çünkü bugün başarısızlık seçeneklerden değil.
Milan Düşesiyle evlilik artık seçeneklerden biri değil.
Seçeneklerden biri senin öldürülmense bana uyar.
Seçeneklerden o kadar bunaldı ki, bir hata yaptı.
Seçeneklerden hiçbiri iyi görünmüyorsa?
Seçeneklerden konuştuk ama ikimizde ne yapacağımızı biliyorduk.
Seçeneklerden biri.
Seçeneklerden birisi ufak aile grupları şeklinde birlikte olmaktı.
Polis, seçeneklerden biri.- Hadi.
Polis, seçeneklerden biri.- Hadi.
Bu sadece seçeneklerden biri, Bay Ellis.
Seçeneklerden biri. Bir avare olup, maceralarını yazarsın.
Seçeneklerden herhangi biri uygun olur.
Seçeneklerden biri, bir daha geri dönmemek mi?
Seçeneklerden sadece biri.
Da Chevy Van 20 minibüs için sunulan seçeneklerden biri.