Examples of using Seanslara in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İlişkisine bağlılığında gelişim gösterdi, seanslara geldiği ve çaba sarf ettiği sürece.
Geçen hafta her gün bu seanslara katıldım ama annemin onu burada saklamasıyla,
Kusuruma bakmayın, Bay Poirot ama bir mantık adamı olarak seanslara inanıyor olamazsınız.
Matematik saçmalığı ve seansım için, yani yapıyoruz, değil mi?
Son seansının tadını çıkar!
Ama kadın spor seansının bir saatte bittiğini söylüyor.
Tantrik yoga seansımı bölmeni mi istemiş?
John, bugünkü terapi seansını ben idare edeceğim, tamam mı?
Danışmanlık seansları nasıI gitti?
Kimse beni terapi seansına gideceğimiz konusunda uyarmadı.
Terapi seansında, Mary Alicein kendini neden Angela olarak adlandırığını da bilemiyoruz.
Bütün seansları telefonumdan kaydettim.
Son seansta baban hakkında konuşmuş olmamız ironik geldi.
Bir sonraki kemoterapi seansından önce bir program yapabiliriz.
Bunun bir seansa dönüşmesi niyetinde değildim.
Seanstan sonra telefon etmek için kaldım. Karşılıklı gülümsedik.
Dr. Legaspi terapi seansında daha kolay yapabileceğimizi söylüyor.
Tek bildiğim o seanstan sonra artık klostrofobik olmadığı.
O son seanstan sonra, hiç yorgunluk hissetmiyor musun?
Dünkü seansımı düşünüp duruyorum.