SENI ÖLDÜRMEYECEĞIM in English translation

i won't kill you
seni öldürmeyeceğim
seni öldürürüm
i will not kill you
seni öldürmeyeceğim
seni öldürürüm
i ain't gonna kill you
gonna murder you
seni öldürmeyeceğim
i wouldn't kill you
seni öldürmeyeceğimi nereden bildin köprüde kavga ederken

Examples of using Seni öldürmeyeceğim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Profesyonel biri olduğum için seni öldürmeyeceğim.
Because I'm a professional, I won't kill you.
Seni öldürmeyeceğim. Umarım 100 yıl daha yaşarsın.
I ain't gonna kill you. I hope you livea hundred years.
Seni öldürmeyeceğim. Konuş.
Speak. I will not kill you.
Merak etme, hayatım. Seni öldürmeyeceğim.
Don't worry, darling, I'm not gonna kill you.
Bu çok kolay olurdu. Seni öldürmeyeceğim.
That would be too easy. I won't kill you.
Seni öldürmeyeceğim küçük yaratık.
I will not kill you, little creature.
Bu şekilde olmaz Seni öldürmeyeceğim.
Not like this. I ain't gonna kill you.
Sana yardım etmek istiyorum. Seni öldürmeyeceğim.
I want to help you. I'm not gonna kill you.
Uzun hikaye! Merak etme, seni öldürmeyeceğim.
Don't worry, I won't kill you. It's a long story.
Bu şekilde olmaz Seni öldürmeyeceğim.
I ain't gonna kill you. Not like this.
Dene! Muhtemelen seni öldürmeyeceğim.
Try! Perhaps I will not kill you.
Yardımına ihtiyacım var. Seni öldürmeyeceğim.
I'm not gonna kill you. I need your help.
Seni öldürmeye çalışmıyordum, yani… Ve seni öldürmeyeceğim.
I wasn't trying to kill you, so… And I won't kill you.
Umarım 100 yıl daha yaşarsın. Seni öldürmeyeceğim.
I hope you live a hundred years… I ain't gonna kill you.
Konuş. Seni öldürmeyeceğim.
Speak. I will not kill you.
Sadece iyi bir oyun istedim. Seni öldürmeyeceğim.
I'm not gonna kill you. I just wanted a hit play.
Umarım 100 yıl daha yaşarsın. Seni öldürmeyeceğim.
I ain't gonna kill you. I hope you live a hundred years.
Kes kellemi. Yapmayı çok isterdim ama seni öldürmeyeceğim.
But I will not kill you. I would love to do that right this moment.
Sadece birkaç şey ödünç almam lazım. Seni öldürmeyeceğim.
I just need to borrow a few things. I'm not gonna kill you.
Ne dedin? Seni öldürmeyeceğim evlat?
I ain't gonna kill you, son. What's that?
Results: 165, Time: 0.0289

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English