Examples of using Seni beklemek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tek yaptığımız seni beklemek.
Devam et bebeğim, ben burada olacağım seni beklemek.
Ben de dans etmek istiyordum… ama seni beklemek zorundaydım!
Gerçekten meşgul olsan bile, neden seni beklemek zorunda kalsın?
Brody, gidelim, seni beklemek istemiyorum. Sen benimle geliyorsun Haydi gidelim.
Rogerın bu konuda ne düşündüğünü öğrenmeye çalışıyordum ama o seni beklemek istedi.
Seni beklemek istedim. Tıpkı bu gece kızını bekleyen diğer anneler gibi.
O otele gidip seni beklemek zorunda değildim… ama bekledim. Benim hayatım, benim tercihlerim.
Seni beklemek umrumda değil ama belki çöpü toplayabilirsin, ne dersin?
Fakat onun için bekleyemem çünkü seni beklemek bu kuraklığın ortasında yağmur beklemek gibi.
Ve sen yokken, benim tek yaptığım şey oturup seni beklemek ve seni düşünmekti.
Beraber kahvaltı yapmak… Seninle uyumak… Senin bebeğini büyütmek. Akşam yemeğine seni beklemek.
Caroline seni bekliyor.
Seni bekledim.
Seni beklemekten çok mutlu olduğumu sanırdım.
Seni beklemekten neredeyse aklımı kaçıracaktım.
Seni beklemekten başka ne yapıyorum ki?
Hep seni bekledim Toyoji, hiç gelmedin.
Irina seni bekliyor.