Examples of using Serkan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kamu Hastaneleri Genel Sekreter Vekili Serkan Kadir Keskin
Alptekin, Serkandan öğrenmeden kimseye bir şey anlatmıyoruz.
We do not tell anyone anything without learning from Alptekin, Serkan.Serkanı bilmiyor musun?
Don't you know Serkan?Ben Serkanın yanında çalışmaya başlıyorum.
I am starting to work with Serkan.Sonra? Serkanın yanında çalışmaya başlıyorum?
I'm starting to work with Serkan.-Then?Serkanın kendisine söylesene.
Tell Serkan himself.Serkanı ara.
Call Serkan.Efendim? Serkanın öyle tatlıyla falan arası yok.
But my aunt…- Sir? Serkan has no relationship with such a dessert.Serkanla Engin Londradan,
Serkan and Engin are from London,Ben Serkanı almaya geldim.
I came to get Serkan.Serkanı çekiyor kendine, hiç ilk adımı ondan beklemiyor.
He draws Serkan to himself, never expecting the first step from him.Öğrendiğime göre yeğeniniz Serkanla işleri hızlandırmak için pek bir istekli.
As I learned, he is very eager to speed things up with your nephew Serkan.Serkanla Eda aynı eve çıkıyorlarmış, biliyor musun?
You know, Serkan and Eda are going to the same house?Serkanı da tebrik edeyim aynı eve çıktığınız için.
I also congratulate Serkan for leaving the same house.Yıllardır Serkanı sen uzaklaştırdın.
You have taken Serkan away for years.Selin yani Serkanı çok iyi tanıyormuş gibi sinirime dokundu.
He got on my nerves as if he knew Selin, Serkan very well.Serkanla Eda eve çıkıyormuş. Söyle bakayım.
Serkan and Eda were going home. Tell me.Sana Serkandan ayrıldığın için çok kızgınım.
I am very angry with you for leaving Serkan.Ben o eve bir kere bile Serkanı aramadan gitmedim, biliyor musun?
I did not go to that house once without calling Serkan, you know?Serkanla Selin orada tesadüfen karşılaşmışlar.
Serkan and Selin met there by chance.
