Examples of using Serserilerden in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Serserilerden biri de değil. Ve oradaki o gürültüyü yapan Hayır, efendim.
O serserilerden birinin beni şikayet etmesinden ya da başıma iş açmasından iyidir.
O, herhalde o tembel serserilerden biri… Eğer seni onunla veya diğerleriyle beraber görürsem, kolunu kırarım.
Ben burada çalışırken, bu serserilerden birinin… karımla yattığı aklıma geldikçe,… düşüncesi bile beni hasta ediyor.
Bu serserilerden birinin… karımla yattığı aklıma geldikçe,… düşüncesi bile beni hasta ediyor.
Serserilerden uzaklaşmak için hızla oraya çıktı… ama şimdi onların haklı olabileceklerini düşünüyor.
Ama insan dünyasına gittiğinde kitabı o serserilerden nasıl geri alacak?
Sonra, New Jersey, Dogpatchte zırlayan annemle beraber lanet İngilizceyi bile konuşamayan serserilerden dayak yiyorum.
Evsizlerin yaşam biçiminden esinlenilen bir moda, bu kenti özgün yapan, serserilerden, çatlak orospulardan.
O serseri baban Gulansharodan ne getirdi sana?
Serseri, uyuşturucu satıcısı ya da fahişe oluyor.
Frannie, bazı serserileri koruyan bir tanrı var herhâlde.
Serserilerin işi o.
Şimdiden Terrye serseri dediğimi duydun.
Bu serseri kendini ne zannediyor?
Fakat bunlar bir avuç serseri, tembel ve tuhaf adamlar.
Serseri onu vurdu!
Söylemek zorundayım serseri görünüşünü mükemmelleştirmişsin.
Sadece Serseri Dan. Ama ölmüş galiba.
Serseri gibi görünüyor.