Examples of using Sigorta parası in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şimdi, nedeni sigorta parası.
Aptal, 100 milyon sigorta parası alacağım.
Eun Takın annesi geride 150 milyon won sigorta parası bırakmış.
Gangster arabalarıyla dolu yepyeni bir garaja kavuştu. Sigorta parası sayesinde Aziz.
Evet. Yaşlı kadın ölünce, sigorta parası CJye kalacak.
Ayrıca en az bir araba kalmalı ki sigorta parası için mekanı yaktığımda her şey meşru görünsün.
Redding sigorta parası için Davisi öldürdü mazeret olarak da sahte manifestoyu kullandı.
Dul kalan Hess kocası rahat rahat yerde yatıyor sigorta parası geliyor her gece sana kendini teslim ediyor.
Sigorta parası için ağabeyini öldürdüğünü düşünüyoruz. Peggy Blane ile iş birliği yaparak.
Ama asıl kâbus, kocanın düşerek öldüğünü… ve yanındaki insanların… bunu sigorta parası için senin yaptığını düşünmesini görmek.
Sigorta parası, sütçünün parası var. Çoğu zaman bir eve geldiğimizde, müşteri bize.
kocanın düşerek öldüğünü ve yanındaki insanların bunu sigorta parası için senin yaptığını düşünmesini görmek.
Bay Mars, sigorta parası için oğluma kocamı öldürtüp… öldürtmediğimi soruyorsunuz gibi geldi bana.
Eğer komadan çıkacak olursa sigorta parası için kocasını öldürmek üzere bilinen bir suçluyu tutmaktan hüküm giyecek.
Sanırım satıp parasını almak ve çalındığını bildirerek sigorta parası da almak için.
Sonunda polisler kıçımı kovalamayı bıraktı gibi bu sayede tüm bu olanlar için sigorta parası alabileceğim.
Kardeşini öldürmeyi tasarladıklarını düşünüyoruz. Peggy Blane ile birlikte sigorta parası için.
Sabırlı ol. Seni aramasaydım… sigorta parası devlete kalacaktı.
O sigorta parası bazı işçiler tutmamda bana yardımcı olacak yeni malzeme almakta
İnsanlar beni yakınlarında tuttular sadece; kimisi sigorta parası yüzünden kimisi de ölmek istediğinden.