Examples of using Sopalarla in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Askerler uçan taşlara uzun sopalarla vurmak zorunda kaldı.
Ve umut sopalarla.
Birlikler herkesi plastik değil, demir sopalarla dövüyordu.
Ruhu kontrol altına almak için… hepsini sopalarla, palolarla… karıştırırsın.
Diğerleri bıçaklarla deşildi. Sopalarla ölünce kadar dövüldü, boğuldu. Ateşe atıldı, diri diri gömüldü.
Ruhu kontrol altına almak için… hepsini sopalarla, palolarla… karıştırırsın.
Birbirimizin bokunu yemeyi ve birbirimizi sopalarla öldüresiye dövmemizi durdurmak için, Tanrıyı yarattık.
Bu gelişmiş teknoloji Romulanların eline düşecek olursa, gemilerimizi demirleyip, kendimizi sopalarla savunsak da olur.
Ellerinde sopalarla hayvanları ilerletmeleri ve dağıldıklarında onları toplamak için bakıcılara ödediğiniz para ne kadar?
İki yetişkin adamın, metal sopalarla küçük bir topa vurması Hamletle eşdeğer mi?
Eğer ucunda ağ olan sopalarla dolu bir sahadaysanız işte o kolejli ibnelerin aktivitesidir.
İsa onlara, ‹‹Niçin bir haydutmuşum gibi beni kılıç ve sopalarla yakalamaya geldiniz?
Onun işi sopalarla.
Sabinusla daha çocuk olduğunuz zamanları hatırlıyorum.- Tahta sopalarla savaşırdınız birbirinizle.
Var çünkü, en o ailenin beyinleri var umalım Büyük bir kötü orada bir canavar kurt ve sopalarla bir evde yaşıyor.
teröristler elleri boş dönecek ancak… taş ve sopalarla savaşıyoruz.
Bir yerden bir yere gidiyorlarmış… ve birileri etrafta sopalarla dolaşıyormuş… gösteri bittiğinde kaybedenleri öldürmek için.
Bir yerden bir yere gidiyorlarmış… ve birileri etrafta sopalarla dolaşıyormuş… gösteri bittiğinde kaybedenleri öldürmek için.
Bir yerden bir yere gidiyorlarmış… ve birileri etrafta sopalarla dolaşıyormuş… gösteri bittiğinde kaybedenleri öldürmek için.
Burun halatlarının çekilmesi veya kuyruklarının kırılmasıyla sopalarla dövülürler ya da acı biberler gözlerine sürülür.