Examples of using Sormaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Böyle bir şeyi kim sormaz.
Pek çok insan uyanık mı yoksa… uyuyor mu olduğunu özellikle asla kendine sormaz.
Biliyor musun… çoğu kişi bana bu soruyu hiç sormaz.
Çünkü Jess böyle bir soru sormaz.
Kimse sormaz, kimse hakkında konuşmaz.
Diabloda yabancılar soru sormaz, sadece cevap verir.
Sormaz çünkü hiç bir şey bilmiyor.
Kimse, kimin kimi öldürdüğünü sormaz, biz de parayı paylaşırız.
Sorar sormaz hemen ortaya çıktın!
O sormaz veya fark etmez.
Ama polisler soru sormaz. Herkes böyle düşünüyor.
Ama polisler soru sormaz. Herkes böyle düşünüyor.
Soru sormaz. Et güzel.
Bağlantılarımdan biri, soru sormaz, sadece… para ister.
Nakitin nerden geldiğini sormaz, ama bilir.
Dost dostun durumunu sormaz.
Merak etme, kimse hesabını sormaz.
Neyi takip etmek istediğimi sormaz.
Bir mücahit nedenini sormaz, yapar.
Hiç bir dost diğer bir dostunu sormaz.