ASKS in Turkish translation

• sorduğunda
• istiyor
• sorarsa
• soruyor
• soran
• soracak
• rica ediyor
• sorunca
• teklif eder
• diye sorar
• teklif ettiğinde

Examples of using Asks in English and their translations into Turkish

Anyone asks, you didn't sell it to me.
Kim sorarsa sorsun, onu bana satmadın.

When Grandma asks you a question, you can answer her.
Anneanne bir soru sorduğu zaman ona cevap verebilirsin.

And this person asks,"Are we going to keep the monarchy?
Ve bir adam sormuş:'' Ee, monarşiye devam mı?

So if he asks you, would you reconnoiter the rims with him?
Yani senden istese… onunla birlikte yamaçlara bakar mıydın?

God asks no more of me. He willed me this way.
Tanrı, benden daha fazlasını istemiyor, böyle olmamı O istedi..

Angela, when the bosss wife asks you to play cards, you go.
Canın mı istemiyor? Angela, patronun karısı kağıt oynamaya çağırırsa, gidersin.

Anyone asks, you were here training with him.
Kim sorarsa sorsun, onunla burada İdman yapıyordunuz.

I think we would better do what Tom asks.
Bence Tomun istediğini yapsak iyi olur.

It's no Andy"What's she look like?" John asks.
Johnun sorduğu'' o nasıl görünüyor'' sorusu… Andy değildi.

When my wife asks me to take out the garbage, i finally have a good excuse.
Karım çöpü çıkarmamı istediği zaman Sonunda iyi bir kabahat buldum.

Of course, nobody asks me she made a big mistake.
Bana sorarsan ki kimse sormaz bana kız büyük bir hata yaptı.

It's not every day a fellow kryptonian asks me for help.
Kriptonlu bir dostumun gelip benden yardım istemesi her gün olan bir şey değil.

Before anyone asks, Mendez's replacement has not been named yet.
Kimse sormadan, Mendezin yerine gelecek kişi hala açıklanmadı.

You should go when your daughter asks.
Kızın istiyorsa, gitmen gerek.

The little frog asks,"What do you eat?
Küçük kurbağa sormuş,'' Sen ne yersin?

In case anyone asks.
Birin sorması ihtimaline karşılık.

Like the suspect that screams"I didn't do it" before anyone asks.
Daha kimse sormadan önce şüphelinin'' ben yapmadım'' diye bağırması gibi.

But the rabbit goes again and asks for carrots and the guy pulls its teeth out.
Ama tavşan gelip havuç sormaya devam etmiş. Adam da dişlerini sökmüş.

Tom has no choice but to do what Mary asks.
Tomun Marynin istediğini yapmaktan başka hiç seçeneği yok.

No matter how much mom asks tell her that I fell in the stairwell.
Annem ne kadar sorarsa sorsun,… ona merdivenlerden düştüğümü söyleyin.