SORU SOR in English translation

• ask questions
• questions
• question

Examples of using Soru sor in Turkish and their translations into English

Devamlı soru sor ki, Yargıç Parks bizi durdurmasın.
Just keep asking questions so Judge Parks doesn't pull the plug.

Herhalde önce ateş et sonra soru sor tarzı bir adam olduğundan dolayı.
Something about a guy who shoots first, asks questions later.

Başka bir soru sor o zaman.
Ask me something else, then.

Bana sonra soru sor, tamam mı?
Ask me later, all right?

Daha az soru sor ki, daha çok cevap alasın.
Ask less, get more answers.

Bana soru sor.
Ask me a question.

Sürekli soru sor.
Always be asking questions.

Soru sor, röportaj yap, meslekten bahset.
Ask me a question. Interview me. Get in my business.

Başka soru sor!
Ask another!

Birkaç soru sor ve içgüdülerine güven.
Ask a couple of questions, and trust your gut.

Ona soru sor Grace.
Grace, ask her some questions.

Syd sadec soru sor bana?
Syd, just ask me?

Sadece soru sor, tamam mı?
Just ask a question, okay?

Sue Ellena o gece hakkında soru sor ve bak sana aynısını yapabilecek mi.
Ask Sue Ellen about that night and see if she can do the same.

Herhangi bir soru sor. Ben hazırım.
I'm ready. Ask me any question.

Bana bir soru sor. Anne.
Ask me something, mom.

Herhangi bir konuda soru sor, önemi yok.
Ask anyone about anything, doesn't matter.

Soru sor onlara, Fay.
Ask them a question, Fay.

Soru sor. İnsanlar kendilerinden bahsetmeyi sever.
People love talking about themselves. A, ask questions.

Spordan bir soru sor.- Bilmiyorum.
I don't know. Ask me one on sport.