Examples of using Sorular soracaklar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bak, sana sorular soracaklar.
Sana bazı sorular soracaklar.
Sana bazı sorular soracaklar.
Bizleri çok sevecek ve durmadan sorular soracaklar.
Aptal meclis üyeleri, bana aptal yaşamımla ilgili… aptalca sorular soracaklar.
Size bazı sorular soracaklar.
Daha da meraklanıp sorular soracaklar.
Yani sana sorular soracaklar.
Bize bazı zor sorular soracaklar.
Bize zor sorular soracaklar.
Kim olduğundan emin olmak için… rapor hazırlayıp sorular soracaklar.
Sadece adamın telefonlarını kaydedip sana sorular soracaklar.
Kurbanın kim olduğunu bilmek isteyecekler… ve sonra da cevap veremeyeceğim bazı sorular soracaklar.
Eğer ambulans çağıracak olursan o zaman insanlar buraya doluşup sorular soracaklar ve o sorular şöyle olacak.
İnsanlar, Valinin kendini öldürdüğü gün, kızının da bir boğuşma sonrası ölü bulunmasına ilişkin sorular soracaklar.
Her biri sana önceden hazırlanmış sorular soracaklar.
Evet. nerede olduğun konusunda sorular soracaklar… ama daha önce bu mektupta onlara bir daha- Evet. asla görüşmeyeceğini söyledin. Şimdi, sonunda kimi insanlar.
Evet. nerede olduğun konusunda sorular soracaklar… ama daha önce bu mektupta onlara bir daha- Evet.
bağlantıları gördüğünde… çok zor bazı sorular soracaklar.
Beni tutacaklar, sorular soracaklar.