SPOR SALONUNA in English translation

• gym
• to the gymnasium
• sports hall

Examples of using Spor salonuna in Turkish and their translations into English

Spor salonuna destek istiyoruz, şimdi!
We need backup in the gymnasium, now!

Spor salonuna gidiyor olmalısın.
You must have been in the gym.

Spor salonuna dedim!
In the gymnasium now!

Edward Finch spor salonuna 18.38de giriş yapmış ve 23.06da da çıkış yapmış.
Edward Finch arrived at the gym at 6:38 and left the gym at 11:06.

Ona hemen Fabianın spor salonuna gitmesini söyleyin.
Tell him to go at once to Fabian's gymnasium.

Onu spor salonuna götürün.
Take him into the gym.

Emniyet Müdürlüğü yakınındaki spor salonuna giden bir arkadaşım var.
I got a friend who works out at a gym near PAB.

Spor salonuna geç kaldım.
I'm late for the gym.

Çabuk kıçını spor salonuna götür. Yoksa seni cezaya bırakırım!
Get your ass in the gym before I put you in detention!

Spor salonuna yazılıp diyet yapmaya başlayacağım.
And I'm gonna join a gym and start to diet.

Maç öncesi hep spor salonuna gitmek için izin alması ne kadar tuhaf.
Funny how he always asks for permission to go to gymnasium just before a fight.

Oğlumuz spor salonuna kurduğumuz kreşte olacak.
Our son will be in the day care that we set up in the gym.

Spor salonuna uğruyor musunuz?
Do you hit the gym at all?

Yakında spor salonuna gidip kendimi yenileyeceğim.
Soon I will go to a gym and come out like new.

Spor salonuna uğruyor musunuz?
You hit the gym at all?

Tamam, spor salonuna git.
Okay, go in the gym.

Spor salonuna gelin.
Come on down the gym.

Ama beni spor salonuna bırakamazsın.
But you can't drop me off in a gymnasium.

Ama beni spor salonuna bırakamazsın.
But you just can't drop me off in a gymnasium.

Spor salonuna ödenek ayırması için patronu zorlasaydın keşke.
Kiss up the boss. Get him to cough up for a gym.