Examples of using Still in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
youre still in our hearts/ Never let you fall apart/ Together we will dance in the dark.
Arkadaşı Billy Stilli bir süre önce yakaladık.
Clem Stillle sizi kıyaslamak istemiyordu.
O zaman stilli kaşı, böyle!
The Deep, Stillin yalakasıydı.
Hayır, Lang sadece Stillsi hedef almıştı.
Evet, ama Lang neden yalnız Stillsi hedef aldı?
Vay, Tarçın, stilli sürüyor.
Karım William Stillden gelen bir kaç mektubu
Çok sayıda kaçış hikâyesi, 1872 yılında, daha sonra Philadelphia Vigilance Komitesine başkanlık eden kölelik karşıtı William Stillin The Underground Railroad Records adlı kitabında yer almıştır.
Stillse gidip Lang çaldıklarını geri verdiği takdirde şikayetini geri almasını isteyebiliriz.
Yahudi Müzesi, Dohany Sinagogunun yanında, Theodor Herzlin klasik stilli iki katlı evinin bulunduğu yerde alır.
Bay Still.
Bay Still. Günaydın.
Günaydın. Bay Still.
Günaydın. Bay Still.
Im Still Standingi söyleyeceğim.
Bay Still. Günaydın.
Still henüz burada değil.
Bob Seger- Still the Same.