Examples of using Tabelayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tabelayı astıklarında duvarda bir delik kaldı.
Dışarıdaki tabelayı gördük ve bedava bira istiyoruz.
Dışarıdaki tabelayı kurcalayan her kimse… artık yapmayın.
Dışarıdaki tabelayı kurcalayan her kimse… artık yapmayın, lütfen?
Dışarıdaki tabelayı kurcalayan her kimse… artık yapmayın, lütfen.
O tabelayı görmeyi tercih ederdim.
Tabelayı biliyorlar.
Tabelayı açmayı unutmuşum ama boş odamız var.
Evi de, tabelayı da aldığından emin ol.- Pekala.
Tabelayı sevdim.
Tabelayı gördüm. Evet.
Yalnızca tabelayı okuyormuş.
Belki de bu tabelayı… ilk keşfeden sen olmak istersin?
Tabelayı alabiliyor musun?
Kimin tabelayı tuttuğuna bağlı.
Tabelayı bul.
Hey, şu tabelayı gördün mü?
Tabelayı tutacak başka kimse yok.
Tabelayı düzeltmem gerek.
Dışarıdaki tabelayı okumadın mı?