Examples of using Tacı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Noel tacı satarken benim kadar sorun yaşayan başka birisini daha düşünemiyorum.
Kapı kapı Noel tacı satmaya çalışıyorum.
Tacı vardı.
Ayrılmadan önce tacı kasaya koydun.
Tacı aramak için buraya geldik, Prue.
Bekleyin, tacı Pruenun çaldığını nasıl düşünebiliyorsunuz?
Polis tacı buldu mu?
Tacı hak eden bir güzellik kraliçesi görüyorum.
Işıktan tacı olan bir şeytan.
Kafasında tacı var.
Tane tacı hak ediyor.
Evet, tacı ve her şeyiyle gerçek.
Burada tacı takan kim, ahbap?
Tacı sadece birinizin takabileceğini ona söylemelisin.
Yeni Firavunun tacı takılmak üzereyken neden burada gizleniyorsun?
Tacı getirin.
Tacı çıkar!
Ama Prensesin tacı için Veerin yolu kutsal bir yol.
Tacı geri al ve tüfeği tekrar ver.
Tacı abartma.