TAKIN in English translation

put
üzerine
üstüne
koyar
koy
koyun
bırak
sok
at
yerleştir
giy
wear
giyer
giyiyor
takıyor
giyen
giy
tak
giyin
giyeceksin
takan
takın
insert
giriniz
ekle
yerleştir
takın
tak
sokun
içine
get
al
almak
hemen
var
bin
geç
çabuk
biraz
getir
alın
fasten your
takın
kemerlerinizi bağlayın
emmiyet
bağlayınız
's tak 's
backthere
takın
your seatbelt
emniyet kemerini
takın
almansa

Examples of using Takın in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Lütfen uygun bir ortam takın.
Please insert a suitable medium.
Şimdi orada oturun ve… mikrofonu takın, lütfen. Teşekkürler.
Putyour microphone Thankyou. You sit backthere… onfor me, please.
Merhaba. Wong, Takın ateşi nasıl?
Wong, how's Tak's fever? Hello?
Bunu takın. Kayda al Almansa.
Almansa, record it! Take this.
Emniyet kemerinizi takın. Çok basit.
Fasten your seat belts. Pretty basic.
Burnu yerine takın!
Get that nose in place!
Lütfen Video CD ortamı takın.
Please insert a Video CD medium.
Binada olduğunuz sürece bu rozetleri takın.
And while you're in the building, wear those badges.
Geyik gözlerini ruhuma dikmiş gözlerine güneş gözlüğü takın şunun.
That deer is staring at my soul. Put some sunglasses on it.
Şimdi orada oturun ve… mikrofonu takın, lütfen. Teşekkürler.
You sit backthere… onfor me, please. putyour microphone.
Emniyet kemerinizi takın lütfen.
Rlease fasten your seatbelt.
Bunu takın. Kayda al Almansa!
Take this. Almansa, record it!
Güneş gözlüğünüzü takın.
Get the sunglasses out.
Lütfen bir Video DVD ortamı takın.
Please insert a Video DVD medium.
İlk önce yüzüğü takın.
Wear the ring first.
Muhtemelen hiçbirşey yapamayacak ama lütfen her ihtimale karşın emniyet kemerlerinizi takın.
It's probably nothing, but please fasten your seat belts just in case.
CTye hazırlayın ve foley kateteri takın. Şişme yok.
No rebound. Set her up for a CT and put in a Foley.
Şimdi orada oturun ve… mikrofonu takın, lütfen. Teşekkürler.
Onfor me, please. You sit backthere… Thankyou. putyour microphone.
Emniyet kemerinizi takın lütfen.
Please fasten your seatbelt.
Lütfen bir Karma Kipli CD ortamı takın.
Please insert a Mixed Mode CD medium.
Results: 456, Time: 0.0526

Top dictionary queries

Turkish - English