TAKTIĞINI in English translation

wearing
giyer
giyiyor
takıyor
giyen
giy
tak
giyin
giyeceksin
takan
takın
you put
koyuyorsun
koydun
koyarsan
soktun
attın
koyun
sen soktun
bıraktın
yerleştirdin
atıyorsun
wore
giyer
giyiyor
takıyor
giyen
giy
tak
giyin
giyeceksin
takan
takın
wear
giyer
giyiyor
takıyor
giyen
giy
tak
giyin
giyeceksin
takan
takın
wears
giyer
giyiyor
takıyor
giyen
giy
tak
giyin
giyeceksin
takan
takın

Examples of using Taktığını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Onun bir şapka taktığını hiç görmedim.
I have never seen him wear a hat.
Kızılderililerin şapka taktığını bilmiyordum.
I didn't know Indians wore hats.
Cicadanın o maskeyi neden taktığını bulmak için buradayız.
We're here to find out why Cicada wears that mask.
Ve küçük kardeşinin verdiğin hediyeyi taktığını görüyorsun.
And you see her younger sister wearing your gift to her.
Hepinizin mini-kameralar taktığını görüyorum.
I notice you all wear mini-cams.
Ama sonra, hepsinin kravat taktığını fark ettim.
Then I noticed they all wore ties.
En son ne zaman Tomun bir kravat taktığını gördün?
When was the last time you saw Tom wear a tie?
Sadece kızların kolye taktığını sanıyordum.
I thought only girls wore necklaces.
Bu lastikli kravatları neden taktığını sanıyorsun sen?
Why do you think you wear these clip-ons?
Warnerlar hırsızın kar maskesi taktığını söylediler.
The warners said the mugger wore a ski mask.
İki oğluna da, sadece kızların bisiklet kaskı taktığını söyleyen adam!
The man who told his two sons that only girls wear bike helmets?
Kontak lens taktığını biliyor musun?
Do you know he wears contact lenses?
Yüzüğü taktığını görüyorum.
I see you're wearing the ring.
Gözlük taktığını sanıyordum.
I thought you wore glasses.
Adamın cihaz taktığını düşündü ve kafasını patlattı.
Dude thought he was wearing a wire- and blew his head off.
Neden saç filesi taktığını sorabilir miyim?
Can I just ask you why you're wearing the hairnets?
Onu taktığını hiç görmedim.
I never saw her wear it.
Bunu senin taktığını görmek onun hayaliydi.
It was her dream to see you wear it at your own.
Yüzük taktığını fark etmedin sanırım.
I'm sure you noticed he wears a ring.
Bu fuları taktığını görmek beni sevindirdi.
I'm glad to see you wearing the scarf.
Results: 271, Time: 0.0336

Top dictionary queries

Turkish - English