TANIMININ in English translation

definition
tanımı
tanımını
tanımlama
anlamını
çözünürlüklü
description
tarif
tanımı
eşkalini
açıklaması
tanımını
tanımına uyan
tanımlama
tasviriyle
defines
tanımlayın
tanımlamak
tarif
tanımlar
belirliyor

Examples of using Tanımının in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yerçekimsel hızın tanımının, onun yüksek tutarlılıklı astromerik ölçümünün
A comprehensive review of the definition of the speed of gravity and its measurement with high-precision astrometric
hükme bağlanması kolay olmasa da, şu anda sadece EULEX tarafından yürütülen misyonun görev tanımının bir parçası.
adjudicating war crimes is not easy, but it is part of the mandate of the mission, which is currently done exclusively by EULEX.
tanımlanmasının kolay olması değil sadece, gerçekliğin tanımının tek yolunun sadece matematik olmasıdır da.
you go deeper and deeper into reality, mathematics becomes the only way to describe reality.
Dinle Cros, sen iyi bir ebeveyn olmanın tanımının her zaman başarılı olmak olduğunu düşünüyorsun.
Listen, Cros, you think that the definition of a good parent is one that's successful all the time.
Kendisi… meşru müdafaa davalarında hapishane ve hapishane hücrelerini…'' ev'' tanımının dışında bırakan içtihat hukuku olduğunu biliyor.
He knows prison and jail cells from the definition of"home there's case law specifically excluding.
diğerleri çoğulcu bir yaklaşımı benimseyerek tür tanımının mantıksal olarak yorumlanmasında farklı yollar ve metotlar olabileceğini öne sürmüşlerdir.
while others adopt a pluralistic approach and suggest that there may be different ways to logically interpret the definition of a species.
Faaliyetlerin birçoğu algoritmanın tanımının geliştirilmesine yönlendirilmiştir ve aktifliği çevredeki sorunlar nedeniyle, özellikle matematiğin temelleri( özellikle Church-Turing tezi)
Kleene 1943:273 A number of efforts have been directed toward further refinement of the definition of"algorithm", and activity is on-going because of issues surrounding,
söz vermeden önce misyonun görev tanımının netleşmesi isteniyor.
want questions over the mission's mandate clarified before making commitments.
Benim teknoloji için çalışma tanımım, insan beyninin yaptığı her türlü faydalı şey.
My working definition of technology is"anything useful that a human mind makes.
Benim bağımlılık tanımım oldukça basittir.
Well my definition of an addiction is something really simple.
Eğer herkes senin çalışma tanımına sahip olsaydı, tüm aileler ortadan kaybolurdu.
If everyone had your definition of work, all families would disappear.
Yerçekiminin tanımına göre, yumurta neden düştü?
According to the definition of gravity, why did the egg fall?
Tanımına göre değişir.
That depends on the definition.
Benim helikopter tanımım, 6 milyon ayrı parça kararsız bir düzende uçuyor.
My definition of a helicopter: six million separate pieces flying in an unstable formation.
Bu yüzden senin tanımına göre, kız hala bakiredir.
Hence, according to your definition, she would still be a virgin.
Yerçekiminin tanımına göre, yumurta neden düştü?
Why did the egg fall? Now, according to the definition of gravity?
Hem Erosun ardından deli tanımım da önemli ölçüde daralmış durumda.
And after Eros, my definition of crazy has contracted significantly.
Hepsi'' nin tanımını anladınız mı Bay Echevaro?
You understand the definition of"all", Mr. Echevaro?
Benim lezzetli tanımım sizinkilerden biraz farklı olabilir.
My definition of palatable might be slightly different from yours.
Toplumun kahraman tanımına uymuyor olabilir.
He may not fit society's definition of a hero.
Results: 52, Time: 0.0277

Tanımının in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English