TANIMLAMASINA in English translation

define
tanımlayın
tanımlamak
tarif
tanımlar
belirliyor

Examples of using Tanımlamasına in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ya da kim olduğunuzu tanımlamasına izin vermemeyi seçebilirsiniz. Ailenizin boşanmasının hayatınızın geri kalanı boyunca başınızın üzerine asmasına izin verebilirsiniz
Or you can choose not to let it define who you are. You can let your parents' divorce hang over your head for the rest of your life
Ya da kim olduğunuzu tanımlamasına izin vermemeyi seçebilirsiniz. Ailenizin boşanmasının hayatınızın geri kalanı boyunca başınızın üzerine asmasına izin verebilirsiniz ve yanlış giden her şey için bir bahane olarak kullanın.
Or you can choose not to let it define who you are. and use that as an excuse for everything that goes wrong You can let your parents' divorce hang over your head for the rest of your life.
Bu süzgeç sadece belirlenmiş BELGETÜRÜ tanımlamasına sahip metin işlerinde uygulanacaktır. Eğer boşluk,
This filter will be applied only to text having the specified DOCTYPE specification. If blank,
Kullanıcının kimliğine belirli bir derecede güvenin sağlanması ve bu kimlik için ayrıcalıkların tanınması için bir kimlik doğrulama prosedürüyle kontrol edilir. Böyle bir prosedür, BT yöneticilerinin kullanıcıları tanımlamasına, ağdaki kullanıcıların İnternet faaliyetlerini kontrol etmesine, kullanıcı temelli politikaları belirlemesine ve kullanıcı adına göre raporlar oluşturmasına olanak sağlayan Katman 8in kullanımını içerir.
One such procedure involves the usage of Layer 8 which allows IT administrators to identify users, control Internet activity of users in the network, set user based policies and generate reports by username.
Bu seni tanımlamak zorunda değil.
It doesn't have to define you.
Ilginçi'' tanımla.-'' Tanrım, hepimiz öleceğiz mi?
God, we're all gonna die?- Define"interesting?
Tanımlamak arkadaşım İnsanın ona davet etti?
Define"friends. Do people invite her to things?
Tanımlamak arkadaşım İnsanın ona davet etti.
Do people invite her to things? Define"friends.
Tanımlamak arkadaşlar.
Define friends.
Tanımlamak. Ben emri tercih ederim.
Define… Dictate," I'm tempted to say.
Ayrıca lanetin bizi tanımlamak zorunda olmadığını da kanıtladı.
And he proved that the curse doesn't have to define us.
Hiç birşey olarak tanımlıyor. Millet, burada yazdığına göre bizim ilişkilerimiz bizi.
And nothing else. Guys, it says here that our relationships define us.
Kötüyü tanımla. Chloenin hayatını mahvettim, hayallerini çaldım.
I ruined Chloe's life, stole her dreams.- Define"bad.
Kötüyü tanımla. Chloenin hayatını mahvettim, hayallerini çaldım.
Define"bad". I ruined Chloe's life, stole her dreams.
Normali tanımla. Eh, hayır, normal değil, değil.
Define normal. Well, no, not normal, normal.
bu seni tanımlamak zorunda değil.
it doesn't have to define you.
Bu canlı televizyon yayını… düşük ücretle işçi çalıştıran işyerlerini tanımlamak istersek.
It is live television, and I will ask you: define sweatshops.
seni bir birey olarak tanımlıyor.
synaptic pathways that define you as an individual.
Tanrım, hepimiz öleceğiz mi?-'' ilginçi'' tanımla.
Define"interesting. Oh, God, we're all gonna die?
Tanrım, hepimiz öleceğiz mi?-'' ilginçi'' tanımla.
Oh, God, we're all gonna die? Define"interesting.
Results: 62, Time: 0.0181

Top dictionary queries

Turkish - English