Examples of using Tane de in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tane de kıza.
İki tane de evi var, Hastings.
Avrupa araba, 5 tane de Japon.
Bacak-sekizli, 2 tane de yedili.
Şu beleş bavullardan alalım birkaç tane de gidelim artık.
Bir tane at Dört tane de buzağı.
Üç tane Tanrımız, üç tane de.
Günde dört adet karı birkaç tane de koca geliyor buraya.
Bir tane benim için… ve birer tane de sizler için.
Baker sekiz Grammy Ödülü kazanmış, ve dört platin albüm, iki tane de altın albüm kazanmıştır.
Fransada bunun gibi çok hapishane var. İki tane de giyotin, biri küçük diğeri ise büyük.
Demek bir ölü ve iki tane de kayıp kişi var… ve Stockard polis ile oyun oynuyor?
Mattathias adında bir adam varmış, diye düşünüyorlarmış. ama bunu asla bilemeyiz çünkü tarih böyledir. beş tane oğlu, belki birkaç tane de kızı varmış.
Tanesi de beyaz ekmeğe.
Altı tanesi de hazır, bu da sonuncusu.
Tanesi de zaten ölüydü.
Tanesini de evet.
50.000 tanesini de.
F2L için 42 değişik durum vardır, 41 tanesi de zaten çözülmüş durumdadır.
Bunlardan altmış beş tanesi tamir edilmekte… yüz yirmi iki tanesi de montaj aşamasında.