TASARLADIĞINI in English translation

designed
dizayn
tasarlamak
tasarım
tasarımla
deseni

Examples of using Tasarladığını in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Oyunu tasarladığını kabul ediyor.
He admits to designing the game.
Seni öldürmeyi tasarladığını biliyor muydun?
Did you know he was planning to kill you?
Thompson Kardeşlerin neler tasarladığını görmek için.
To see what the Thompson brothers are contemplating.
Sadece kapıları tasarladığını sanmıştık!
All you designed were the door panels!
Carrie bana çocuklar için elbise tasarladığını söyledi.
Carrie tells me you design clothes for kids.
Aralık 2014te Mozilla, iOS için Firefoxun bir sürümünü tasarladığını açıkladı.
In December 2014, Mozilla announced it was designing a version of Firefox for iOS.
Zaten nişanlı olan birine vermeyi tasarladığını düşünüyorum.
I'm thinking you intend to give that to someone who might already be engaged.
Onun bu silahı tasarladığını biliyoruz.
We know he's designing the weapon.
Avukatların kontratı tasarladığını söyledi.
He said that the lawyers were drafting the contracts.
Bir bina tasarladığını düşün.
Imagine you're designing a building.
Yaratıcının seni hangi amaçla tasarladığını söyle.
Tell me what your creator designed you for.
Ne gibi? Bir bina tasarladığını düşün?
Imagine you're designing a building. Such as?
Ne gibi? Bir bina tasarladığını düşün.
Such as? Imagine you're designing a building.
Bir bina tasarladığını düşün.
Lmagine you're designing a building.
Bu kampanyayı senin tasarladığını biliyorum.
I know you conceived that campaign.
Başka bir arkeolojik yolculuk tasarladığını duydum.
I hear you're planning another archaeological expedition.
Savaşın acılarını azaltığını sandığı bir şey tasarladığını sanıyordu.
He thought he had designed something that would reduce the toll of suffering in war.
Erikanın kalp cihazını bozan virüsü senin tasarladığını biliyoruz.
We know you created a virus that destroyed Erika's heart machine.
Biliyordum. Dunder Miffline kıyafet tasarladığını biliyordum.
I knew it. You designed a uniform for Dunder Mifflin.
Dunder Miffline iş kıyafeti tasarladığını biliyordum. Biliyordum.
I knew it. You designed a uniform for Dunder Mifflin.
Results: 85, Time: 0.0234

Top dictionary queries

Turkish - English