TAVIRLARIN in English translation

attitude
tavır
davranış
yaklaşım
tutum
tutumunu
behavior
davranış
hal
hareketler
tavrı
act
hareket
rol
davranın
davranıyorsun
davranış
sahne
davran
yasası
eylemi
gösterisi
attitudes
tavır
davranış
yaklaşım
tutum
tutumunu
the way
böyle
öyle
way
yolu
şekilde
yol
şekli
tarzını
aradan
dönerken

Examples of using Tavırların in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çokbilmiş tavırların için daha kötü bir zaman olamaz Hallie.
I couldn't be less in the mood for you to be a wise ass, Hallie.
Bu ibne tavırların yetti artık.
Enough with your faggoty shit.
Tavırların beni çılgına çeviriyor.
Your attitude is driving me crazy.
Giydiklerin, tavırların sende işe yaramış ve bende de işe yarıyor.
I mean, the outfit, the attitude…- it's working for you.
Bütün o idealist tavırların sadece bir kamuflajdı.
All of your idealism was just a front.
Tavırların saçmalıktan ibaret.
Your attitude is bullshit.
Bay Evans, tavırların yüzünden… kaldığını söyledi.
Mr. Evans said you failed because of your attitude.
Bu Indiana Jones tavırların hâlâ devam ediyor mu Bosquito?
Still doing your Indiana Jones bit, Bosquito?
Tavırların değişmiş belli ki.
Well, that's certainly a change in attitude.
Ancak bana karşı tavırların ne öyle?
But what's with your attitude toward me?
Tavırların kabul edilemez.
Your attitude is unacceptable.
Bu tavırların ne böyle?
What's with that tone?
Bazı tavırların beni hayalkırıklığına uğrattı.
I was a little disappointed with some of your attitudes.
Niye tavırların değişiyor?
Why your attitude is changing?
Hayır, tavırların kötü.
No. You have bad manners.
Mesele bu değil, tavırların.
That's not the point, it's the attitude.
Toby her aradığında odadan çıkıyorsun. Tavırların değişiyor.
Every time Toby calls, you leave the room, your mood changes.
Ne zaman tehlike varsa, tavırların kusursuz oluyor.
Every time there is danger your manners are impeccable.
Bu hafta ona karşı tavırların değişmiş görünüyor.
This week your attitude towards her seems to have changed.
Senin için yıllardır buradayım ve senin bana tavırların.
I have been there for you for so many years, and all you do is treat me like.
Results: 95, Time: 0.0367

Tavırların in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English