TEBESSÜM in English translation

smile
gülücük
gülümser
tebessüm
bir gülüşü
gülümse
gül
gülüşün
gülerken
smiling
gülücük
gülümser
tebessüm
bir gülüşü
gülümse
gül
gülüşün
gülerken
smiles
gülücük
gülümser
tebessüm
bir gülüşü
gülümse
gül
gülüşün
gülerken

Examples of using Tebessüm in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ara sıra tebessüm etmenin bir zararı olmaz. Gelin.
Come, come. There's no harm in a smile here and there.
Perşembeleri tebessüm görmek isterim.
Thursdays, I like to see a smile.
Annen tebessüm ediyordu ve suratı kızarmıştı.
Your mom was smiling and blushed.
Adım Tebessüm. Sen kimsin?
I'm Smile. Who are you?
Korkunç suçlar işliyoruz, ve paçayı kurtarmanın sevinci ile tebessüm ediyoruz.
We commit terrible crimes, and we smile at the delight in getting away with it.
Gün boyunca suratında o tebessüm vardı.
You have had a smile all day.
Omzumda saten şal Dudaklarımda tebessüm.
Satin on my shoulder And a smile on my lips.
Biraz stil biraz nezaket yüzüne bir tebessüm koy.
A little style, a little grace Try to put a smile on your face.
Niye sırıtıyorsun? Tebessüm dağıtıyorum.
Why are you smirking? Deploying a smile.
Niye sırıtıyorsun? Tebessüm dağıtıyorum?
Deploying a smile.- Why are you smirking?
ÖIüm Perisi Bandondan, tebessüm ederek kurtuImadim.
I didn't get rid of the Bandon Banshee by smiling at him.
Gözler, inciler, tebessüm, saçlar, elbiseler,
Eyes, pearls, smile hair points,
Karanlık Sanatlar… Cadı Gündeminin En Büyüleyici Tebessüm Ödülünü kazandım. Savunma Birliği Onur Üyesi… ve beş kez üst üste.
Honorary member of the Dark Force Defense League and five times winner… Of Witch Weekly's Most Charming Smile Award.
Beni hep tatmin edip yüzümde tebessüm bırakmıştın… Annen de öyle derdi!
That's what she said! Well, you always left me satisfied and smiling, so!
Beni hep tatmin edip yüzümde tebessüm bırakmıştın… Annen de öyle derdi!
You always left me satisfied and smiling, so… That's what she said!
günlerinizi Buda gibi tebessüm içerisinde geçirirsiniz.
your days be spent smiling like the Buddha.
Sana her ergen kızın hayalindeki günü yaşattık… ama sen tebessüm bile etmedin.
We gave you every tween girl's dream day, and… and you can barely crack a smile.
Bree, müstakbel damadına, ona aldığı ev için renk örnekleri gösteriyordu ve uyuşmadıklarında, nazikçe tebessüm ediyordu.
Bree was outside showing her future son-in-law color samples for the home she had bought him, and smiling politely when they disagreed.
beş kez üst üste… Cadı Gündeminin En Büyüleyici Tebessüm Ödülünü kazandım.
five times winner… Of Witch Weekly's Most Charming Smile Award.
Karanlık Sanatlar Savunma Birliği Onur Üyesi… ve beş kez üst üste… Cadı Gündeminin En Büyüleyici Tebessüm Ödülünü kazandım.
Of Witch Weekly's Most Charming Smile Award. Honorary member of the Dark Force Defense League and five times winner.
Results: 98, Time: 0.0262

Tebessüm in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English