Examples of using Telefon kulübesine in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Telefon kulübesine geri döneceğiz.
Yardım mı? Telefon kulübesine gidiyordun ya.
Yardım mı? Telefon kulübesine gidiyordun ya?
Telefon kulübesine gideceğim.
Telefon kulübesine gittim.
Buradan geçiyordum, telefon kulübesine baktığımda onu gördüm!
Telefon kulübesine işeyen bir adam var.
Lionel, 20 dakika içinde telefon kulübesine gidecek.
İşte o anda centilmen Jason Stiles telefon kulübesine doğru fırladı. Gözleğini yırttı
Seni telefon kulübesine geri götüreceğim… ve sana ne dediğini öğreneceğim.
Seni telefon kulübesine geri götüreceğim ve sana ne söylediğini öğreneceğim.
Elimi cebime sokup bozukluk çıkaracağım telefon kulübesine gidip seni arayacağım,
Araba yok. Sana telefon kulübesinden, telefon kulübesine gitmen için biraz zaman vereceğim.
Circle-Jde bir avuç insanla ve tarihî kıyafetlerle telefon kulübesine giren harika insanlarla tanıştık.
bizimle temasa geçmeniz gerekirse telefon kulübesine gidip Nero Wolfeu arayacaksınız.
Telefon kulübesine gittim.
Tony telefon kulübesine bakıyor.
Billy, telefon kulübesine.
Önünde giden otobüs telefon kulübesine çarpmış.
O telefon kulübesine herkes girmiş olabilir.