Examples of using Ticarete in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ticarete ihtiyacı yok.
Ticarete yeni başlamıştım ve yapamadım.
Beyler, ticarete ve savaşa.
Ticarete açık.
Geleceğe ve ticarete açık olacak.
Ben ticarete geldim, koleksiyonuna bakmaya değil.
Ticarete organizasyon getirdim.
Tamam, ticarete ne dersin?
Ticarete kafasının bu kadar bastığını daha önce hiç fark etmemiştim.
Dünyanın ticarete açık olduğumuzu bilmesini istiyorum.
Dunyanin ticarete acik oldugumuzu bilmesini istiyorum.
Josun yabancılarla ticarete açık değil.
Kreatif başarıyı ticarete dönüştürmek senin işin.
Ticarete hoş geldiniz.
Geleceğe ve ticarete açık olacak.
Yerleşimcilerle ticarete gelen yerliler oldukça medeni.
Yerleşimcilerle ticarete gelen yerliler oldukça medeni.
Gelecek sefere ticarete hazırlıklı ol.
Değirmeni inşa etmek için, ticarete ihtiyacımız var. kendimizi beslemek için.
Ticarete bel bağlayan bir gezegenden… geçitlerini almak doğru olmaz.