Examples of using Topallayan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Doğru. Ve gördüğün topallayan robot.
Doğru. Sizde topallayan robot görmüştünüz.
Doğru. Sizde topallayan robot görmüştünüz.
Doğru. Ve gördüğün topallayan robot.
Bilirsin, topallayan biriyle yapmak çok farklı.
Topallayan elfler dans ediyor.
Kayıta bakmanı ve topallayan adamı tanıyıp tanımadığını söylemeni istiyorum.
Topallayan bir tek siz varsınız.
Evet, topallayan bir ay önce buraya gelip bir adam vardı.
Oldukça eminim ki Çavuş Thompson La Morte Rouge büyüklüğünde bir kasabada topallayan bir adamı farketmiş olacaktır.
Eminim Çavuş Thompson La Morte Rouge büyüklüğünde bir kasabada topallayan bir adamı farketmiş olacaktır.
Bir ay önce buraya gelip taşlar hakkında sorular sormuştu. Evet, topallayan bir adam vardı.
Buna katılmak isterdim, ama hukuğun bana öğrettiği bir şey varsa, o da, asla topallayan birine güvenmemektir.
hukuğun bana öğrettiği bir şey varsa,… o da, asla topallayan birine güvenmemektir.
İşe giderken hep kaldırımda, topallayan sakat çocukları görüyordum ve her seferinde gülerdim,
Az önce İsrailli bir askerin, olayların şokunu hala atlatamamış zayıf ve topallayan yaşlı bir Arabı kucakladığını gördüm.
Peregrinolu, Kuzeyde… bir Fransızın oğlu olarak dünyaya geldi… biraz tuhaf ve… topallayan Roberto… bir soğuk hava teknisyeniydi.
Peregrinolu, Kuzeyde bir Fransızın oğlu olarak dünyaya geldi biraz tuhaf ve topallayan Roberto bir soğuk hava teknisyeniydi.
Evet, topallayan bir ay önce buraya gelip bir adam vardı.
Hatta romatoid artrit ile topallayan zavallı ruhları gördüğünüzde çok dramatik olabiliyor, bitkisel beslenmeye geçtiklerinde ise ilaçlarını bırakıyorlar.