Examples of using Toplama in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben sanmıyorum, daha kavga toplama gibi.
Ve bir Starbucks toplama CD. İki üzümlü çörek üzerinde küçük tanecikler olan.
Tonlarca şeker toplama planı seninle olduğumuzda uygulanamıyor.
Onlar toplama için değil.
Toplama girişimleri çöktü--… devlet başkanları arasındaki zirve.
Çöp toplama işi nasıl?
Hepimiz onu geri ihtiyacımız olacak Toplama fırtına öncesi.
Tamam Seymour, romantik elma toplama gezisine çıkmaya hazırım.
Peki. Bilgi toplama konusunu öğrenmede iyi eğlenceler.
Toplama kampları, boğmalı işkenceler,
Biraz kanıt toplama zamanı.
Yabani ot toplama zamanı değil.
An2} Ama Louis Litt bugün bizi burada toplama cesaretini gösterdi.
Bilirsin, posta kutusunun üzerinde'' son toplama saati 17:00'' der.
Fakat hiç bir şey Toplama kadar önemli değil.
Toplama başlıyor.
Peki. Bilgi toplama konusunu öğrenmede iyi eğlenceler.
Toplama kampları, boğmalı işkenceler, erkek müzik grupları.
Ne zaman senin yaş oldu Büyük çocuklar bu grup Bana toplama başladı.
Teşekkür ederim. Tüm bunlar seçmen toplama stratejisiydi.