TOPLAMA in English translation

collection
koleksiyon
kolleksiyon
toplama
tahsilat
toplanması
gathering
toplayın
toplamak
toplanın
bir araya
toparla
concentration
konsantrasyon
konsantre
yoğunluğu
toplama
derişim
picking
al
almak
alacak
seç
seçin
kıracağı
seçmene
topla
penasını
internment
gözaltı
toplama
enterne
pickup
kamyonet
pikap
teslimat
toplama
almam
billurlarım
to raise
yetiştirmek
büyütmek
toplamak
yükseltmek
kaldırmak
büyütecek
arttırmak
artırmak
kaldırıp
to get
almaya
var
bulmaya
gitmek
getirmeye
alacağım
ulaşmaya
elde etmek
girmek
yakalamaya
compilation
derleme
toplama
the
of
the gathering
toplantı
toplanma
toplama
buluşma
toplananların karakterleri dikkate alındığında gerçekleşen nümayiş
gathering
to convene
aggregation

Examples of using Toplama in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ben sanmıyorum, daha kavga toplama gibi.
I don't think so, it's more like picking a fight.
Ve bir Starbucks toplama CD. İki üzümlü çörek üzerinde küçük tanecikler olan.
Two blueberry scones with the little granules on top… and one Starbucks compilation CD.
Tonlarca şeker toplama planı seninle olduğumuzda uygulanamıyor.
This awesome plan to get shitloads of candy doesn't… work with you.
Onlar toplama için değil.
They were never for internment.
Toplama girişimleri çöktü--… devlet başkanları arasındaki zirve.
Attempts to convene a summit between heads of state have collapsed.
Çöp toplama işi nasıl?
How's volunteer garbage pickup?
Hepimiz onu geri ihtiyacımız olacak Toplama fırtına öncesi.
We're all going to need him back before the gathering storm.
Tamam Seymour, romantik elma toplama gezisine çıkmaya hazırım.
All right, Seymour. I'm ready for our romantic apple picking trip.
Peki. Bilgi toplama konusunu öğrenmede iyi eğlenceler.
Okay. Have fun in there learning about harvesting data.
Toplama kampları, boğmalı işkenceler,
Internment camps, Okay.
Biraz kanıt toplama zamanı.
It was time to get some evidence.
Yabani ot toplama zamanı değil.
hardly the time for picking weeds.
An2} Ama Louis Litt bugün bizi burada toplama cesaretini gösterdi.
But Louis Litt had the audacity to convene us all here today.
Bilirsin, posta kutusunun üzerinde'' son toplama saati 17:00'' der.
You know, a mailbox with a sign that says,"Last pickup 5:00 p.m.
Fakat hiç bir şey Toplama kadar önemli değil.
But none is as important as The Gathering.
Toplama başlıyor.
The culling is beginning.
Peki. Bilgi toplama konusunu öğrenmede iyi eğlenceler.
Have fun in there learning about harvesting data. Okay.
Toplama kampları, boğmalı işkenceler, erkek müzik grupları.
Waterboarding, boy bands… Internment camps.
Ne zaman senin yaş oldu Büyük çocuklar bu grup Bana toplama başladı.
When I was your age, this group of older kids started picking on me.
Teşekkür ederim. Tüm bunlar seçmen toplama stratejisiydi.
It was all a strategy to get votes. Thank you.
Results: 724, Time: 0.0775

Top dictionary queries

Turkish - English