Examples of using Toplanma in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sergey gelince söyle, toplanma noktasına beni uğurlamaya gelsin.
Namaz kılarken Yasak Toplanma Yerine yönelmeyi emrediyor. Kuran her Müslümana.
Bu askeri mahkemenin toplanma emri.
Ben Devonun toplanma tekniğini takdir ediyordum.
Zaronun savaşçılarına toplanma çağrısı yapıyorum.
Toplanma vakti geldi. Yine Patsy dinlemeye başladı.
Hayranınızım, bayım! Toplanma yemeği 1 2:30 da!
Herkes toplanma noktasına gitsin lütfen. Tâlimi biliyorsunuz!
Yasak Toplanma Yeri/Sınırlandırılmış Mescit bir yapı değildi.
Toplanma noktasına geldiğimizde, Bir KGB pususu oldu.
Bu askeri mahkemenin toplanma emri.
Toplanma zamanı.
Toplanma amacımıza geçelim. Hadi, Leônidas.
Tüm mürettebat toplanma noktasına acilen rapor versin. Dikkat!
Toplanma noktasına geldiğimizde, Bir KGB pususu oldu.
Toplanma, son dakika tuhaflıkları ve ayrılmaları.
Büyük av ve toplanma yeri.
Bugün kış gündönümü ailenin toplanma günü.
Thomas. Bu askeri mahkemenin toplanma emri.
Toplanma bölgesine gideceğiz.