Examples of using Toprağına in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ölülerin Toprağına gitmeye can atıyorsun, Sinbad.
Ölülerin Toprağına?
Ve tüm dünyayı pasla kaplar ve evrenin toprağına serperiz.
Yemin ettim. Kardeşimin toprağına… gırtlaklarını sok.
Tanrım, bu fahişeyi toprağına kabul edesin.
Rusyanın kara toprağına gömülmüştük.
Lütfen beni Jhansinin iffet toprağına gömün.
Kenyonın toprağına onun açık izni olmadan adım atarsanız… rozetiniz olsun olmasın, kurşunu yersiniz.
Ayrılmamızdan evvel buranın toprağına uygun görünen ağaç türleri hakkında dostum ufak bir öneride bulundu.
Eğer başka bir USA askeri Tırgızistan toprağına ayak basarsa, bu bir provokasyon olacaktır.
Sembene, sehpasını, Senegal toprağına koyar ve yeni,
Yıl önce Londra toprağına kadar yakılmıştı, Ve yakaladıkları adam o gece Londrada bile olmadığını defalarca söylemişti ama bunu, adamı astıklarından iki gün sonra anladılar.
Şerif mezatçıları, hilecileri, Hayatım senin gibi komşusunun… toprağına göz koyan hacizcileri, tehditçileri ve daha beterlerini takip etmekle geçti.
Eğer silahım olsaydı Bay Tweed… Amerikan toprağına ayak basmadan önce hepsini tek tek vururdum.
Mars sırlarını açık etmekten, ben de yerleşke genişletme işini… daha önce Mars toprağına ayak basmamış bir grup uzmana… devretmekten bitap düşmüştük.
Atlarımız, oraya varamadan ölürse veyahut düşman toprağına zayıf ve yorgunluktan aklımız karışık girersek, kimseyi kurtaramayız.
Şerif mezatçıları, hilecileri, Hayatım senin gibi komşusunun… toprağına göz koyan hacizcileri,
Yıl önce Londra toprağına kadar yakılmıştı, Ve yakaladıkları adam o gece Londrada bile olmadığını defalarca söylemişti ama.
Hayatım senin gibi komşusunun… toprağına göz koyan hacizcileri,
bizler küçücük şeyleriz bütün vücutlarımız senin toprağına bağlı.