Examples of using Torbaları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tüm ceset torbaları boş.
Havlular, çarşaflar ve lavman torbaları.
Havlular, çarşaflar ve lavman torbaları satın aldım.
Üç, dört ve beş numaralı torbaları verebiliriz.
Hadi, baba. Bunların hepsi sıska kemik torbaları.
Lolipopların karışık torbaları bilirsin.
Siz küçük yalancı pislik torbaları.
Binanın altındaki metan torbaları incelemelerimde düzensizlik yaratıyor.
Torbaları bana ver.
Buz torbaları onu uzun süre idare etmez.
Sadece torbaları doldurup üzerlerine birkaç ekmek koy.
Torbaları taşıyordum ve adamın biri fırlayıp elimden almaya çalıştı.
Bu pislik torbaları ne?
Şimdi size torbaları vereceğim, siz de Darcylerin bahçesine atacaksınız.
Tamam. Torbaları burada bırakalım. Orada.
Bunlarla torbaları taşıyacağız.
Bu torbaları ben tek başıma taşıyamam.
Nezaket torbaları. Aşk torbaları.
Torbaları getir, Reese.
Pıhtı gitti. Buz torbaları onu uzun süre idare etmez.