TUNÇ in English translation

• bronze
• tunç
• brasen
• of brass
• tunc

Examples of using Tunç in Turkish and their translations into English

Hur oğlu Uri oğlu Besalelin yaptığı tunç sunağı da Givonda RABbin Konutunun önüne yerleştirmişti.
Moreover the brasen altar, that Bezaleel the son of Uri, the son of Hur, had made, he put before the tabernacle of the Lord:

Perdeler için tabanları tunç, çengelleri ve çengel çemberleri gümüş yirmi direk yaptı.
Their pillars were twenty, and their sockets twenty, of brass; the hooks of the pillars and their fillets were of silver.

tarımsal açıdan İskandinav Tunç Çağı Kültürü alanının parçası oldu,
agricultural Nordic Bronze Age Culture's area, most of it

Tunç dün( 2 Şubat) Bayrampaşadaki evinden çıktığı sırada sivil polisler tarafından gözaltına alınmıştı. Tunç, Vatan Caddesinde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesine götürüldü.
Tunç had been taken into custody while leaving his house in Bayrampaşa yesterday(January 2) by police and taken to İstanbul Security Directorate Anti-Terror Department.

Süleyman RABbin önüne, Buluşma Çadırının önündeki tunç sunağa çıkarak üzerinde bin yakmalık sunu sundu.
And Solomon went up thither to the brasen altar before the LORD, which was at the tabernacle of the congregation, and offered a thousand burnt offerings upon it.

Yine gözlerimi kaldırıp baktım, iki tunç dağın arasından çıkıp gelen dört savaş arabası gördüm.
And lifted up mine eyes, and looked, and, behold, there came four chariots out from between two mountains; and the mountains were mountains of brass.

Yaşındaki Ramazan Tunç, İstanbulda inşaat işçisiydi.
Ramazan Tunç(24) was the father of four

Framptonun, bu alana, gökdelen dikmesini önlemek için… Tunç Devrinden ya da daha eskilerden bir şeyler bulmalıyız.
We need to find something from the Bronze Age or older. To prevent Frampton from building his beloved skyscrapers on this site.

Tunç Mahallesinde sivillerin olduğunu belirten YPS, insan hakları kuruluşlarını, sivil-silahsız olduğunu belirttiği insanların yaşam hakkının korunması için devreye girmeye çağırdı.
YPS stating civilians have been killed in Tunç neighborhood has called on human rights organizations to protect right to live of civilians and wounded.

Yine gözlerimi kaldırıp baktım, iki tunç dağın arasından çıkıp gelen dört savaş arabası gördüm.
Again I lifted up my eyes, and saw, and behold, four chariots came out from between two mountains; and the mountains were mountains of brass.

gökdelen dikmesini önlemek için Tunç Devrinden ya da daha eskilerden bir şeyler bulmalıyız.
building his beloved skyscrapers on this site, we need to find something from the Bronze Age or older.

Gazeteci Hayri Tunç“ terör örgütü propagandası” gerekçesiyle 2 yıl hapse çarptırıldı.
Journalist Hayri Tunç has been sentenced to 2 years in prison on charge of“propagandizing for the terrorist organization”.

Böylece Musa tunç bir yılan yaparak direğin üzerine koydu. Yılan tarafından ısırılan kişiler tunç yılana bakınca yaşadı.
And Moses made a serpent of brass, and put it upon a pole, and it came to pass, that if a serpent had bitten any man, when he beheld the serpent of brass, he lived.

Perdeler için yirmi direk yapılacak; direklerin tabanları tunç, çengelleri ve çengel çemberleri gümüş olacak.
And its pillars shall be twenty, and their sockets twenty, of brass; the hooks of the pillars and their fillets shall be of silver.

Böylece Musa tunç bir yılan yaparak direğin üzerine koydu. Yılan tarafından ısırılan kişiler tunç yılana bakınca yaşadı.
Moses made a serpent of brass, and set it on the standard: and it happened, that if a serpent had bitten any man, when he looked to the serpent of brass, he lived.

Tuval-Kayin tunç ve demirden çeşitli kesici aletler yapardı. Tuval-Kayinin kızkardeşi Naamaydı.
an instructer of every artificer in brass and iron: and the sister of Tubal-cain was Naamah.

Bu kullanım atom çağını ilk tunç ya da demir eritme veya sanayi devriminin başlangıcı gibi teknolojik ilerlemenin önemli bir adımı kılacaktı.
This use would render the Atomic Age as significant a step in technological progress as the first smelting of Bronze, of Iron, or the commencement of the Industrial Revolution.

O zaman, Bootha, Kalaroma Parkında tunç bir cinayet aleti var mı diye dikkat etmesini söyleyeceğiz.
So, we will tell Booth to keep an eye out for a bronze murder weapon in Kalorama Park.

Tabi, Tunç Devrinin genelinden değil, yani,
Well, not the Bronze Age as such, I mean,

Tunç Arezzo Kimerası Etrüsk sanatının en bilinen örneklerinden bir tanesidir.
The bronze"Chimera of Arezzo" is one of the best known examples of the art of the Etruscans.