TUTUKLANIYOR in English translation

is being arrested
gets busted
are being arrested
get arrested

Examples of using Tutuklanıyor in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
İnsanlar bu tür şeyler yaptıkları için tutuklanıyor. Cidden?
Really? People get arrested for doing things like that?
Ekip lideri tutuklanıyor.
Team leader's being arrested.
Burada çok insan tutuklanıyor.
A lot of people getting arrested here.
Yahudi birliği de verdi şimdi; hepsi tutuklanıyor.
And now they're being arrested.
Ikisi de tutuklanıyor ya da tutuklanacak..
So they're both under arrest or they will be.
Amerikada bütün komünistler tutuklanıyor, biliyor musun?
Did you know that in the States all communists have been arrested?
Sezar tutuklanıyor! Brütüs tahta geçiyor ve beni altına boğuyor!
I arrest Caesar and get covered in gold!
Çok az sürücü tutuklanıyor, ve çok fazla çocuk öldürülüyor.
And too many children are being killed. Too few drivers are getting arrested.
Vatandaşlar suçlama olmadan tutuklanıyor, avukat hakkı tanınmıyor, duruşma olmadan yargılanıyordu.
Charges, committed without counsel… Civilians were arrested without executed without hearing.
Vatandaşlar suçlama olmadan tutuklanıyor, avukat hakkı tanınmıyor, duruşma olmadan yargılanıyordu.
Executed without hearing. Civilians were arrested without charges, committed without counsel.
Vatandaşlar suçlama olmadan tutuklanıyor, avukat hakkı tanınmıyor, duruşma olmadan yargılanıyordu.
Civilians were arrested without charges, committed without counsel… executed without hearing.
Kızlar tutuklanıyor sonra da kendilerinden haber alınamıyordu.
The girls were getting arrested and never being heard from again.
Kızlar tutuklanıyor sonra da kendilerinden haber alınamıyordu.
That girls are getting arrested and never being heard from again.
Ne zaman çıksan ya tutuklanıyor ya bıçaklanıyor ya da nişanlanıyorsun.
Every time you go out, you get arrested or stabbed or betrothed.
Kralın emriyle bütün âsiler tutuklanıyor.
The King's decree capture all the rebels.
Beni aramasının sebebi belki tutuklanıyor olmasıdır.
There's a chance he called me because he was being arrested.
Her yıl binlerce şüpheli tutuklanıyor.
Every year thousands are arrested.
İnsanlar bundan daha azını yapmasına rağmen tutuklanıyor.
People have been arrested for far less than this.
İkisi de organ satmak için işbirliği yapmaktan tutuklanıyor.
They're both under arrest for conspiring to sell organs.
Babası tutuklanıyor.
Dad's arrest.
Results: 114, Time: 0.0258

Top dictionary queries

Turkish - English