TUTUKLANMANI in English translation

arrest
tutuklamak
tutuklanması
hapsi
tutuklayacak mısın
arrested
tutuklamak
tutuklanması
hapsi
tutuklayacak mısın

Examples of using Tutuklanmanı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Benim tarafımdan tutuklanmanı.
The arrest of you, by me.
onun önünde tutuklanmanı… çok düşündüm.
a lot, you getting arrested in front of him.
onun önünde tutuklanmanı düşündüm.
a lot, and you getting arrested in front of him.
Evet… neyse, devlet malını çalmaktan tutuklanmanı sağlayabilirim.
I could have you arrested for stealing government property!- Yes… Anyway.
Ve bu şeyi kendi başına bulmaya çalışırken tutuklanmanı istemedim.
It's your decision, and I don't want you getting arrested trying to find the stuff yourself.
Tutuklanmanı ve kayıt işlemlerini kaçırdığım için üzgünüm ama kim olduğunu öğrenmek için işbirliği yapıyorum.
Sorry I missed your arrest and booking, but I have been coordinating the effort to identify you.
Ne bu? Ya senin tutuklanmanı sızdırırım… sende Robertın dünyasının çöküşünü yavaşça izlersin ya da.
And you watch the bottom slowly drop out of Robert's world, What is that? So either I leak your arrest OF.
o içecekle Blaine saldırdığın için okuldan atılmanı hatta tutuklanmanı sağlayabilirim.
get you kicked out of school or even arrested for assaulting Blaine with that slushee.
Bu sayede sana, seni sınır dışı edilmeni… tutuklanmanı ve aç kalmanı engelleyecek belgeler verilecek.
It provides you with papers which protect you against deportation, arrest and hunger.
Clanton gerçekten tutuklanmanı ve hapse atılmanı isterse,
if Clanton actually wants you arrested and taken to jail,
Clanton gerçekten tutuklanmanı ve hapse atılmanı isterse, bu yardımcılar hemen şu anda bunu yerine getirebilirler.
if Clanton actually wants you arrested and taken to jail.
Görebildiğim kadarıyla, eğer Clanton gerçekten tutuklanmanı ve hapse atılmanı isterse, bu yardımcılar hemen şu anda bunu yerine getirebilirler.
The way I see it, if Clanton actually these deputies could do it easily right now. wants you arrested and taken to jail.
bu senin kararın, ve bu şeyi kendi başına bulmaya çalışırken tutuklanmanı istemedim.
it's your decision, and i don't want you getting arrested trying to find the stuff yourself.
Kral tutuklanmanı emretti.
The King's ordered me to arrest you.
Diğer suçlardan tutuklanmanı zaten emretmiştim.
I had already ordered your arrest on other charges.
Senin tutuklanmanı ve beni göndermeyi istiyor.
HE WANTS TO HAVE YOU ARRESTED AND SEND ME AWAY.
Senin tutuklanmanı sağlayacak birilerini çağırmamı ne engelliyor?
What's stopping me from making noise, getting you arrested? I don't know?
Tryon, kumpas kurmaktan tutuklanmanı istiyor.
Tryon wants to have ye arrested for conspiracy.
Hayır, Sherlock… Adam kaçırmaktan tutuklanmanı da engellerim.
No, Sherlock… I will even help you evade arrest for kidnapping.
Hayır, Sherlock… Adam kaçırmaktan tutuklanmanı da engellerim.
I will even help you evade arrest for kidnapping. No, Sherlock.
Results: 19865, Time: 0.0281

Top dictionary queries

Turkish - English