Examples of using Tutuklar in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer geri dönersek, bizi tutuklar.
O iş için seni FBI tutuklar.
Selam, tutuklar!
polis ikinci otobüsün geldiğini görürse hepimizi tutuklar.
Polis onu çok geçmeden tutuklar.
Hastaneye giderse polis onu tutuklar.
Ya kaldırmazsam? Bir bahane bulup beni tutuklar mısınız?
Şehir muhafızları gelse, seni ona saldırmaktan tutuklar.
Şehir muhafızları gelse, seni ona saldırmaktan tutuklar.
Şehir muhafızları gelse, seni ona saldırmaktan tutuklar.
Şehir muhafızları gelse, seni ona saldırmaktan tutuklar.
Onu görmeliyim.- Velovun adamları seni tutuklar.
Onu görmeliyim.- Velovun adamları seni tutuklar.
Velovun adamları seni tutuklar.
Milisler beni tutuklar.
Catesby ve dostları durdurulamazsa… Cecil ülkedeki tüm masum Katolikler tutuklar.
Gerçek FBI ajanları böyle şeyler bulundurmaktan insanları tutuklar… bomba yapmalarını rica etmez.
Bednar seni tutuklar.
Yüksek sesle müzik dinlemeyi sever, kötü adamları tutuklar ve sek viski içer.
Aynasız onu fark ederse seni tutuklar. Kanun böyle.