Examples of using Uday in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Saddam Hüseyinin oğulları Uday Hüseyin, Kusay Hüseyin,
tamam dedi… o Suniel Shetty, ve bu Sanjana Shetty… ve Uday Shetty ve o hazır olduğunu söyledi.- Gerçekten mi?
böylece Uday beni dışarı sürüklerken cebindekileri alırım, Pekâlâ.
böylece Uday beni dışarı sürüklerken cebindekileri alırım, Pekâlâ.
Beni gördüğünde güvenliğin dikkatini dağıt, çocuk oyuncağı, bana güven. böylece Uday beni dışarı sürüklerken cebindekileri alırım, Pekâlâ.
Baba, Udayla konuşmalısın.- O ve Hüseyin.
Udaya daha sonra anlatacagım, dürüstlügü nasıl ezdiğini.
Udayla nasıl tanıştınız?
Haamid ve Udaya göre şüpheli fabrikalarda çalışıyor.
Ben Udayın* benzeri gibi davranıyorum.
Udayın davranışlarını bilmeli.- Hayır!
Hayır. Udayın davranışlarını bilmeli!
Haydi, Wafflesı gezdirip Udayı bulalım. Bob uyudu.
Haydi, Wafflesı gezdirip Udayı bulalım. Bob uyudu.
Udayı ve ötekini. Şimdi gidip oğullarını alalım.
Majnu ve Udayı?
Baba, Udayla konuşmalısın.
Şimdi gidip oğullarını alalım… Udayı ve ötekini.
Şimdi gidip oğullarını alalım… Udayı ve ötekini.
Udayın sadistliği efsaneviydi.