ULAŞILMAZ in English translation

unreachable
ulaşılmaz
ulaşılmaza
erişilmez
unattainable
ulaşılamaz
erişilemez
inaccessible
ulaşılamaz
erişilmez
erişilemez
of reach
ulaşılmaz
ulaştıramayız
ulaşıma
ulaşılması
is unwatchable

Examples of using Ulaşılmaz in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Orası neredeyse ulaşılmaz.
Almost inaccessible.
Ulaşılmaz adam oldun.
You're a hard man to reach.
Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde.
Jocelyn may be unreachable, but her daughter is still out there.
Hiçbirşey ulaşılmaz değildir.
Nothing is out of reach.
O ulaşılmaz yıldıza ulaşmak için.
To reach that unreachable star.
Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde.
But her daughter is still out there. See, Jocelyn may be unreachable.
Hiçbirşey ulaşılmaz değildi.
Nothing was out of reach.
Kimse ulaşılmaz değildir.
No one is out of reach.
Ve ulaşılmaz yıldızlar.
And out-Of-Reach stars.
Ulaşılmaz da ne demek?
What do you mean he's unavailable?
Çekici bir şey. Kültürlü, ulaşılmaz.
Someone attractive, intelligent, approachable.
Zan ise haktan hiçbir gerçek kazandırmaz. Zan ile gerçeğe ulaşılmaz.
They only follow their conjecture and conjecture can never take the place of the Truth.
Mutlu sona hikayenin ortasında ulaşılmaz.
The happy ending cannot come in the middle of the story.
Amy! Kime ulaşılmaz?
Amy! Who's unreachable?
Diane, son birkaç gündür ulaşılmaz olduğum için çok üzgünüm.
Diane, I am so sorry to have been incommunicado these last few days.
Onu aziz olarak görürsen… yaşama biçimi ulaşılmaz olur.
Then his way of being is unattainable. If you think of him as a saint.
beyaz birini alıp neredeyse ulaşılmaz kılıyor.
white, virtually unapproachable.
Mimsin ulaşılmaz olduğunu söylediler, ben
They said Mims is unreachable, I said bullshit,
Belki de ulaşılmaz olan hayalim,… tüm aromaları içeren bir aroma yaratmaktır.
My dream, perhaps unattainable, is to create a perfume that will concentrate all perfumes in one.
Daha bilmiyoruz. Mimsin ulaşılmaz olduğunu söylediler, ben de hadi lan oradan deyip… merkeze bir adam gönderdim.
We don't know yet. They said Mims is unreachable, I said bullshit, I sent a guy down to the station.
Results: 79, Time: 0.0326

Ulaşılmaz in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English