Examples of using Ulaşılmaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Orası neredeyse ulaşılmaz.
Ulaşılmaz adam oldun.
Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde.
Hiçbirşey ulaşılmaz değildir.
O ulaşılmaz yıldıza ulaşmak için.
Jocelyn ulaşılmaz olabilir ama kızı hâlâ dışarıda bir yerlerde.
Hiçbirşey ulaşılmaz değildi.
Kimse ulaşılmaz değildir.
Ve ulaşılmaz yıldızlar.
Ulaşılmaz da ne demek?
Çekici bir şey. Kültürlü, ulaşılmaz.
Zan ise haktan hiçbir gerçek kazandırmaz. Zan ile gerçeğe ulaşılmaz.
Mutlu sona hikayenin ortasında ulaşılmaz.
Amy! Kime ulaşılmaz?
Diane, son birkaç gündür ulaşılmaz olduğum için çok üzgünüm.
Onu aziz olarak görürsen… yaşama biçimi ulaşılmaz olur.
beyaz birini alıp neredeyse ulaşılmaz kılıyor.
Mimsin ulaşılmaz olduğunu söylediler, ben
Belki de ulaşılmaz olan hayalim,… tüm aromaları içeren bir aroma yaratmaktır.
Daha bilmiyoruz. Mimsin ulaşılmaz olduğunu söylediler, ben de hadi lan oradan deyip… merkeze bir adam gönderdim.