ULAŞABILIRSIN in English translation

you can reach
ulaşabilirsiniz
ulaşabileceğinizi
reach
erişilenler
ulaş
ulaşır
uzan
uzanın
uzat
ulaşın
varana
elini
uzatıp
you can contact
ulaşabilirsin
iletişime geçebilirsiniz
irtibata geçebilirsiniz
you can get
alabilirsin
alırsın
alabileceğin
bulabilirsin
bulabileceğini
türlü
getirebilirsin
bulabilirsen
elde edebilirsin
ulaşabilirsin
can you achieve
ulaşabilirsin
başarabilirsin
have got access
reachable
ulaşılabilir
erişilemez
gidilebilmektedir
erişilebilir
you can access
geçiş yapabilirsiniz
ulaşabilirsiniz
erişebilirsin
reached
erişilenler
ulaş
ulaşır
uzan
uzanın
uzat
ulaşın
varana
elini
uzatıp

Examples of using Ulaşabilirsin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Müfettiş Chan! Herhangi bir şey olursa bana, bana çağrı cihazından… ulaşabilirsin?
If anything happens, you can reach me… Inspector Chan!
Ama bir şeye ihtiyacın olduğunda telefonla ulaşabilirsin.
But I will be reachable by phone if you need anything.
Tüm o eşyaları taşımazsan… Bir günde Bannacka ulaşabilirsin.
You ought to reach Bannack in a day. If you ain't dragging all that gear.
her şeye ulaşabilirsin.
Joseph. You can access anything.
Antropoloji Bölümü. Bana Eyalet Üniversitesinden ulaşabilirsin.
Department of anthropology. You can reach me through the State University.
Hannah, ulaşabilirsin.
Hannah, reach.
Neyse, bana istediğin zaman cep telefonumdan ulaşabilirsin… 714-555-0146.
But anyway, you can reach me anytime on my cell phone: 714-555-0146.
Phoenixe ne kadar çabuk ulaşabilirsin?
How fast can you get to Phoenix?
Louis cep telefonunu kapattı ama belki Blaire ulaşabilirsin.
Louis has turned his cell phone off, but maybe you could reach Blair.
Sen ulaşabilirsin.!
But you can!
Dosyalara ulaşabilirsin. Ara sıra bazı bilgilere ihtiyacımız olacak.
You got access to files… and from time to time we're gonna need some information.
Ama sen ulaşabilirsin istedigin zaman.
But I can reach you whenever I like.
Çünkü sen Muldera ulaşabilirsin.
Because you can reach Mulder.
Belki sen ona parmaklarınla ulaşabilirsin.
Maybe you can reach it with your fingers.
Eğer bir şeye ihtiyacın olursa, bana her zaman evden ulaşabilirsin.
If you need anything, you can always call me at home.
Sen içeri ulaşabilirsin.
You can reach in.
Merdivenleri tırmanıp Ana Salona ulaşabilirsin.
You will reach the main hall when you go up the stairs.
Karanlık maddeyle daha iyi sonuçlara ulaşabilirsin. Kozmik dalgalanmalara oranla.
You get much better results with warm Dark Matter, and inflation instead of cosmic strings.
Sadece araştırma yaparak faydalı bilgilere ulaşabilirsin.
Helpful information you can only get by doing research.
Ona nasıl ulaşabilirsin?
How would you get to him?
Results: 145, Time: 0.0479

Ulaşabilirsin in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English