Examples of using Umursamadığını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Umursamadığını öğrendin. Dün bu adamların kimi incittiğini.
Umursamadığını öğrendin. Dün bu adamların kimi incittiğini.
Başta beni umursamadığını sanıyordum sonra işitme sorunu olduğunu hatırladım.
Umursamadığını söyle. Bunu hissetmediğini söyle.
Umursamadığını da söyleme.
Eğer kim baloyu umursamadığını… söylüyorsa, aslında gizlice umursuyordur. Pekala.
Kimsenin sizi umursamadığını… anlamak zorundasınız.
Kimin umursamadığını bilmek ister misin?
Carlanın, çocukları umursamadığını söylemiştin.
kimsenin umursamadığını düşünüyordu.
Hepimiz senin Carterı umursamadığını biliyoruz.
Türünün bunu umursamadığını sanıyordum.
Uğraştığımız şeyi zerre umursamadığını biliyorum.
Şey, senin umursamadığını farketmiş olmalı?
Telefonu bir daha başkasına verirsen,… kızı umursamadığını varsayacağım.
Tom benim ne yaptığımı umursamadığını söyledi.
Tanrım, Barbie, kimsenin umursamadığını anlamıyor musun?
Tehlikeler var, ama bunları fazla umursamadığını görüyorum.
Tom ona yardım edip etmememizi umursamadığını söyledi.
Tom, Marynin bunu yapıp yapmadığını umursamadığını söyledi.