Examples of using Usturayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Usturayı sıcak değil, soğuk suya koymalısın.
Arkasında duruyorum, bir açıda ve usturayı sağ elimde tutuyorum.
Arkasında duruyorum, bir açıda… ve usturayı sağ elimde tutuyorum.
Arkasında duruyorum, bir açıda… ve usturayı sağ elimde tutuyorum.
Hadi ama senin eski ahbabın Ernest o köpeğin üstünde kenar nasıl usturayı koyacağını göster.
Söyle o fahişeye, usturayı bu sefer de adam gibi kullanmazsa, ben onu keserim.
Tıraş olmak için kullandığı usturayı çıkardım ve boğazına doğru tuttum.
Hayır, Usturaya bulaşırsan kızar mıyım diye anlamaya geldin.
Ben de Usturaya 20 dolar koyuyorum.
Usturanı ödünç alabilir miyim?
Bıçağa, usturaya, hançere ihtiyacınız olur mu… bilemezsiniz.
Çek usturanı, Sweeney.
Usturamı alır, onlar ben traş ederim.
Usturamı kim aldı?
Benim güvenlik usturamı ödünç aldın mı?
Occamın Usturasına göre bir problemin çözümündeki en kolay yol, genellikle doğru olandır.
Hey, usturanı ödünç alabilir miyim?
Usturanı ödünç aldım.
Sanırım usturanı bu yüzden kullandım.
Occamın Usturası, Thorun Baltası, kim takar?