Examples of using Uyuşmuyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Jimin parmak izi uyuşmuyor.
Yara izleri, bunun tasarımıyla uyuşmuyor.
İmzalar mektuplarla uyuşmuyor.
DNAsı ilk günden beri portaldan geçen kimseninkiyle uyuşmuyor.
Evet, elmadan alınan kalıp kol kemiğindeki diş izleriyle uyuşmuyor.
Maalesef o da uyuşmuyor.
Isı imzaları uyuşmuyor.
Bu kemikteki diş izleri, Gormogonun dişleriyle uyuşmuyor.
Boğaz ve kan uyuşmuyor.
Ne? -Ama o da uyuşmuyor.
Pekala, bu diğer kurbanlarımızla uyuşmuyor.
Isı imzaları uyuşmuyor.
çarpma açısı uyuşmuyor.
Görünüşe göre Elise Rainierin boynundaki morluklar… kocanızın eliyle uyuşmuyor.
Tarihler, Saleemin kafeye teslimat yaptığı zamanla uyuşmuyor.
Hayır, Ellenin ilk evinin manzarası anahtarla uyuşmuyor.
Lastik izleri babanınkiyle uyuşmuyor.
Yanık izleri de şok tabancası ya da üvendireyle uyuşmuyor.
Bu eski tasvirlerle uyuşmuyor.
şok tabancası ya da üvendireyle uyuşmuyor.