Examples of using Vadedilmiş in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Den fazla insan… daha iyi bir yaşam ve vadedilmiş topraklar için ayrıldı.
bizim koruma paralarımızı alacak. Yürüyüş. Herkesi vadedilmiş topraklara doğru götürecek.
Onlar vadedilmiş topraklarda bense 40 yıldır çölde yürüyorum. Ben Musayım.
Sizi birleştirdim, eğittim ve vadedilmiş toprakları ele geçireceğimiz gün için sizi hazırladım.
Jim Jones Vadedilmiş Ülkeye gitmekten bahsetti… kısa süre sonra da Jonestowna ait video görüntüleri geldi.
Annin seni götürdüğü Vadedilmiş Topraklar için senin buna buradaki Pollyden daha çok ihtiyacın olacak.
George Michael, kuzeye Vadedilmiş Topraklara gitmediğini Lucillein ona giydirdiği denizci kostümünden anlamalıydı.
George Michael, kuzeye Vadedilmiş Topraklara gitmediğini… Lucillein ona giydirdiği denizci kostümünden anlamalıydı.
Vadedilmiş prens ya da prenses şafağı getirecek,'' olur. O yüzden bahsi geçen kehanetin doğru çevirisi.
Ama onun yerine ona bir imparatorluk vadedilmiş.
En büyük dehşet dahi onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini şöyle karşılar: İşte bu size vadedilmiş olan( mutlu) gününüzdür.
Melekler kendilerini şöyle karşılar: İşte bu size vadedilmiş olan( mutlu) gününüzdür.
En büyük dehşet dahi onları tasalandırmaz. Melekler kendilerini şöyle karşılar: İşte bu size vadedilmiş olan( mutlu) gününüzdür.
İşte bu size vadedilmiş olan( mutlu) gününüzdür.
zirvesine dönüp zayıflara çobanlık edecek, onlara… gerçeğin ve özgürlüğün seçilmiş, vadedilmiş topraklarına götürecek!
Axelın vadedilmiş toprakları.
Yosemite vadedilmiş topraklar gibiydi.
Vadedilmiş topraklar bir fikirdi.
Sadece vadedilmiş prens şafağı getirebilir.
İşte bu, size vadedilmiş cehennemdir!