Examples of using Valizleri in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bütün valizleri açın.
Tatlım, valizleri dışarı alabilir misin, lütfen?
Kurbanın elbiseleri ve valizleri kaybolmuştu.
Bu, Michael Stone. Harris, valizleri alır mısın lütfen?
Siz valizleri ve başka insanların ülkelerini çalıyorsunuz.
Müşteri velinimettir.- Valizleri nereye koydu?
Biliyorum ama buradan gidecek tüm valizleri kontrol etmemiz gerekiyor.
Harris, valizleri alır mısın lütfen?
Valizleri ofise bırakıver.
Evet.- Valizleri alayım.
Sen burada değilken seni özlüyor. Valizleri alayım.
Valizleri söylememi istemiştiniz.
İki büyük konteynerle valizleri getirmişler.
Sen burada değilken seni özlüyor. Valizleri alayım.
Valizleri açın. Evraklar.
Belki otogarda valizleri çalınmıştır.
Valizleri var.
Bunlar Tomun ve Marynin valizleri.
Tamam, tamam. Valizleri arabaya koy.
Tamam, tamam. Valizleri arabaya koy.