Examples of using Vasiyetinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Vasiyette çok ilginç bir madde olduğunu söyledi.
Annesinin vasiyetiyle uğraşıyor.
Vasiyette adı geçen Edith
Benim bu vasiyetten haberim yok.
Senden vasiyetimi almanı istiyorum.
Git haydi, Rexin vasiyetiyle ilgili toplantıya geç kalma.
Vasiyette olmadığımı biliyorum.
İsterseniz size vasiyete itiraz etmenize yardımcı olacak birini bulabilirim.
Onları bana vermektense, annemin vasiyetine karşı çıkarak meteliksiz kalmayı tercih eder.
İşte o zaman… Ne vasiyette bulunabilir, ne de evlerine dönebilirler.
Aslında, vasiyete göre burası kedilerin.
Sana Lavinianın babasının vasiyetinden bahsetti mi?
Annen babanın vasiyetinden bir şey almıyor.
Vasiyetimi hazırladım, Joseph.
Vasiyetimi yazıyorum.
Babamın vasiyetinden kaygılıyız.
Vasiyette böyle yazmıyor.
Sizdeki vasiyetten 1 ay sonra yazılmış.
Vasiyetten sonra ona söz vermiştim.
Vasiyetinden çıkaracağını hiç söylemedi.