Examples of using Vericisi in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tom düzenli bir kan vericisi.
Menzili varsa, takip vericisi de vardır.
Bölgede çok sayıda elektrik güç vericisi bulunuyor.
UAV vericisi.
Rioda mikrofon ve GPS vericisi vardı.
Umarım bir ileti göndermeye çalışmıyorsundur.- Altuzay vericisi.
Gemimizde gizli bir alt uzay vericisi olmalı.
Rioya en azından bir mikrofonla bir GPS vericisi takacaklar.
Seninle tartışacak vaktim yok. Vericisi var.
Bu bir acil durum vericisi. Sinyal bulundu.
Ella onun üzerine bir GPS vericisi koydu.
Vericisi yok, tasdik kodu yok. Cylon Raider olmalı, efendim.
İkisi de organ vericisi.
Sinyal gönderildi. Uydu vericisi Vahşiliğin Çağrısını uyduya yüklüyor.
en heyecan vericisi hemen arkamda Humboldt Penguenleri bulunuyor.
Ve bu radyo vericisi kapalı-devreydi.
Örümcek vericisi!
Poldhu vericisi iki aşamalı bir devreydi.
Deri altındaki vericisi hâlâ sinyal veriyor.
Radyo vericisi kablosuz klavyenin içinde bulunur.